ÜSTÜNKÖRÜ - 11
-
- Özledim !- Yani özlediğin şey sende eksik diyorsun.- Özledim diyorum
sana...- E tamam işte, kökü öz yani özümüz, benliğimizden gelir. Öz-le-mek
benliğimi...
1 gün önce
Emek Sineması restore edildikten sonra buraya ziyaret eden gazeteci yazar Hıncal Uluç yeni salonun yeni özelliklerine vurgu yaparken "Sitede 11 salon var.. Önce Büyük Salona gittik.. Burası Emek.. Gözlerime inanamadım. Nasıl güzel, nasıl ferah, nasıl ışıl ışıl.. Salonu, locaları ile muhteşem Emek, tüm süslemeleri ile aynen karşımda.. Tek eksiği, fareleri ve örümcek ağları.. Öndeki koltuklar kaldırılıyor, içerden bir mekanizma ile salona doğru bir sahne uzanıyor.. Tiyatro, Opera, Bale temsilleri yapılabilecek Kadıköy Süreyya'ya dönüşüyor o zaman, sinema salonu.." şeklinde görüşünü belirtmesi bir anlamda iş yapanlara teşekkür ediyordu.
Kar yağıyor; kara kışı yaşıyoruz. Kimimiz sıcak evimizde oturuyor, kar keyfi yaşıyoruz.. Kimimiz, kimimiz tarlada bahçede, kimimiz iş yerinde; ofisinde ya da açık havada bu soğukta çalışıyor. Bu zahmetli ve sıkıntılı hava muhalefetinde evine ekmek götürmek, ya da kamu hizmeti görüyor. Sonuçta kış da olsa, yaz da olsa çalışılacak.
Kara kış bastırınca kar yağar, karda kargalar ve diğer kuşlar, kedi, köpek gibi bütün hayvanlar yiyecek aramaya çıkarlar. Anadoluda öyle olur ki dağdaki kurtlar açlıktan köylere, kasabalara inerler. Açlık onları daha da vahşileştirir ve bundan ötürü de çaresiz insanlara saldırırlar.

Zamanı israf etmek, vaktin kıymetini bilmemek demektir. Vaktin kymetini bilmemek, zamanı öldürmek demektir. Zaman en büyük hazinedir.
Aynı zaman ve aynı mekanda, farklı bir fotoğraf pozuna bir karekter
umut yüklersek eğer, ifade ne kadar değişebiliyor hemen
görebiliyoruz. B azen ışıltılı bir bakışla, ölmüş ibr insan birden
dirilebiliyor. Bazen de tam tersi, fersiz bir bakışın içinde insan
ölebiliyor. Yaşamak için olumlu bakmak ve her şeyde bir hayır olduğunu
bilme k yeter .
Sessiz, sakin, yorgun ve ya lın bir duruş. Y avaş yavaş ölmek belki
de budur... Belki de bu umutsuz yok oluş. Dar yollar, çıkmaz sokaklar
olsa da ne yazar.!. Oysa bütün yollar Allah'a çıkar...
Yaşamanın bir hikmeti olmalı. Sadece felsefe yapılmamalı. Felsefe; balı cam kavonozdan yalamak gibidir. Felsefe; karanlıkta bir filin gövdesinde yaşayan, kör bir pirenin filin bacağını algılaması gibidir. Oysa düşünceye duygu katmak kalbi de hesaba katmaktır. İşte o zaman hayatın bir anlamı olur; yaşamanın hikmeti nedir anlaşılır olur.
İki sene önceki halim. Kırtepe'den bir anım. Simsiyah gecem, masmavi gökyüzüm, küsmüş bana dolunayım desem!.. Doğrudur. Yaz dönüşünde tatil bitecek ve İstanbul'a döndüğümde "Nedir bu halsizliğim" diyeceğim. Hastahaneler, tedkikler sonrası açık kalp ameliyatıyla yeniden dirileceğim.
