İzleyiciler

24 Ocak 2019 Perşembe

Allah Herşeyi Görür








...................................................................

Bir Çoban..
Bir Çeşteman

Dördüncü Bölüm
...................................................................

Ey çoban uyan bu sevdadan
Ovaya inmiş kurtlar dağlardan.
Kurdun çeşmesi neden akmaz
Suyu bulandırır kutlar çakallar
Suyun taa başından...
Bu kadar çok hüzün ne ki
Gurup vakti de değil ki
Neden bu kadar hüzünlenirim
Fecri kazip, fecri sadık derken
Bak sabah oluyor attı şafak
Morluklar, kızıllıklar buluşuyor
Ufukta ve bulutlarda.
Doğaya sevdalı ressamın
Fırçasından çıkmış gibi
Gün ağarıyor işte.
Biraz daha otlansın
Koyuncuklar, kuzucuklar.
Sürü girmesin ekilmiş yerlere
Burada başlıyor helal ve haram
Aman ha dikkat et çoban!
Yapmayalım zarar ziyan.
Yoksa bir düdük sesi
Duyulur hemen uzaklardan
Bizi gözetliyor bir Çeşteman.
.....

Mehmet Akyıl

Ben Neyin Peşindeyim



...................................................................

Bir Çoban..
Bir Çeşteman

Üçüncü Bölüm
...................................................................

Çoban yıldızı mıdır  gökteki

Yıldızların çobanı güden
O yıldız sürülerini güdedursun
Ben sürülerimi güdem
Gecenin karanlığında
Bakarım çoban yıldızına
Her yıldız kaydığında
O üzülür ve hüzünlenir
Ben de üzülür, hüzünlenirim.
Bu alemden göç eden
Burası fani bekaya gelin der
Annem babam olsaydı eğer
Onlara sarılmak bile bana yeter.
.....
Yine mavi bir gece hüzünlenirim
Gökte mahcup mahcup
Bakan balkıyan bir dolunay
Bir bir yarışarhoş akan yıldızlar;
Kavalımın büyülü namelerinde.
Yanık çobanın  yanık yüreği
Yanık kavalın namelerinde gizli.
Kafası karışık garip çoban aşık.
Bir tarafta ağanın kibirli kızı
Bir tarafta çulsuzun fakiri
Düşün düşün çıkmaz hirimdeyim.
Bu nasıl bir bilmece
Ben neyin peşindeyim.
.....
Tam da gecenin eşref saati
Çal çoban çal öttür kavalını.
Öttürt ki; tiren gelsin hoş gelsin.
Odaları boş gelmesin...
Peşinden kara tiren
Gelmezmola, düdüğünü çalmazmola
Ve son mastro benden olsun.
Bu benim manifestom;
Son şarkım, son resitalim.
Güftesi benim, bestesi benim
Ben gecelerin efendisiyim.
Bütün mera, kır ve ova benim.
Bütün duygularımla kavalım
Üfleridiğim hüzünlerim benim.


Mehmet Akyıl

Hayal Kurmak Ne Güzel


...................................................................

Bir Çoban..
Bir Çeşteman

İkinci Bölüm
...................................................................

Hayallerimi sormayın bana
Ne hayaller ne hayaller kurarım
Dolaşırım rüyadan rüyaya
Karabasanlar basar beni
Uyanırım kan ter içinde
Bir bakmışım manda ovasındayım
Bir tarafta yiğenli kazanlı balabanlı
Gider beydağ ödemiş taa adıgümeye.
Diğer tarafta fata manda dombey kırı
Gider peşrefli kirelli taa tireye
.....
Bir efsanedir anlatılır
Fata manda arasında gömülü
Kırk kulplu kazan vardır.
Fata manda arasında
Kırk kulplu kazan
Bir kulpundan sen tut
Sen de kazan
Ne güzel bir tekerlemedir
Zengin olmak bize hayaldir
Zengin olmak için
Ya bir küp altın gömü bulacaksın
Ya da dişinle tırnağınla  arttıracaksın
Sonra fakirlere dağıtacak paylaşacak
Kanaatkar olacaksın
Öğrendiğim en bilge hayat
Çobanlıktan ve  tabiattan
Karnın aç, gönlün toktur
Asıl zenginlik işte budur.
.....
Bir de ev bark kurma hülyası
Bir koyunum vardı eşledi
Şükürler olsun vaktinde beşledi
Bir anne beş kuzusuyla meleşti.
Şimdi beş koyunum var sürüde
Öbür baharda  olur yirmibeş.
Üçüncü bahar gelince ürerler
Yirmibeş olur beş çarpı yirmibeş.
Ne güzel hayal bu kurması güzel
Hayal kurarak öğrendim ben
Koyun sayması ne güzel
Akıldan yaparım bütün hesabımı
Parmak sayması ne güzel


Mehmet Akyıl

Şiir, şair ve Şuur






...................................................................

Bir Çoban..
Bir Çeşteman
...................................................................

Ben bir garip çobanım
Annem babam yok benim
Bu dünyadan göçmüşler
Beni zorluklarla büyütmüşler
Şimdi bir ağanın bir beyin
Kapısında bir bedelim
Karın tokluğuna çoban durmuş
Sürülerimi güderim.
.....
Kimsesiz bir çobanım ben.
Neyim var, neyim yok
Hemen size söyleyeyim
Ayağımda körüklü çizmem
Gömden ve deriden
Üstümde yensiz yakasız
Yamalı bir alaca zıbınım
Bir de kolsuz beyaz yeleğim
Örülmüş koyun yününden
Boynuma asılı azık kesesi
içinde domates peyniri
Su ve bir de topan ekmek
Peygamber mesleğidir mesleğim
Meralarda sürülerimi gütmek.
.....
Sevdiğim güvendiğim
Gücüm kudretim
Sürülerimi onunla güttüğüm
bir sopam var benim
Kesilmiş ihtiyar ağaçtan
Musanın tur dağından
Yürekten sarılırım ona
O benim yoldaşım
Hem dayanağım hem silahım
Nerede ziyan varsa ona  fırlattığım
Bir de üstümde taşıdığım
Kefen gibi beyaz kepeneğim
Ne soğuk ne de sıcak
Vız gelir bana!..
Bir de sürülerimi bekleyen
Kulakları kesik köpeğim var benim
Adı karabaş akıllı köpeğim benim
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...