İzleyiciler

matem etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
matem etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Nisan 2020 Perşembe

Müslümanlar Duada


HACİVAT VE KARAGÖZ  

Salgın nedeniyle sokağa çıkma yasağı devam etmektedir. Karagöz sıkıntısından kah şarkı söylüyor, kah ıslık çalıyor, kah mırıldanıyor. Karagöz;
- Dandiri din dan dit dat dattt.  Dandiri din dan dit dat dattt!..
Hacivat diğer balkondan Karagöz’ü takip eder ve seslenir sonunda;
- Hayrola Karagözüm!.. Sofya Radyosu’nda mısın?
Kaaragöz Hacivat’a cevap vermez ve devam eder mırıldanmaya. Aynı nakaratı diline dolamış pelesenk eder.
- Dandiri din dan dit dat dattt.  Dandiri din dan dit dat dattt!..
Hacivat cevap alamayınca Karagöz’e ikinci kez soru sormaz ve sataşmaz. Bir küskünlük haleti ruhiyesyle sığınır kendi suskunluğuna ve sükuta. Bu sefer Karagöz duramaz bir izahat getirir cevap olarak Hacivat’a.
- Hacivat’ım can sıkıntısı can!.. Sen de bir tekerleme bul benim gibi kendine.
Hacivat birden cevap verir Karagöze çıkışarak ve sözlerini bir elif miktarı uzatarak.
- Karagööözüüüümmmm!. Ramazandayız ramazanda!.. Namazdayız, niyazdayız önce bunu hatırla. Sabret, şükret, dua et.  Bunlar zamana da sığar mekana da!.
Karagöz almıştır dersini. Anlamıştır Hacivatın tepkisini! Yine de anlatmak ister suret-i halini.
- Hacivat’ım şarkı, türkü, marşlarla, kafa dağıtıyorum anla işte!.
Hacivat radyo haberleri dinlemektedir. Haberler hiç de içaçıcı değildir. Bütün cihan  bu musibetle muzdariptir. Memleketimizde şu kadar test, şu kadar vak’a, şu kadar  öbür aleme irtihal var denmektedir. Hacivat üzgündür hem de çok!..  Kargöz’e son ikazını da yapar.
- Karagöz’üm  radyoyu can kulağıyla bir dinle, bak haberler ne diyor? Biraz vicdan yap ve kendine gel! Bu  sari marazayla o kadar insan telef oluyor ki; hiç vicdanın sızlamaz mı senin!..
Hacivat iyice kızmıştır Karagöz’e, sanki eline mikrofon geçirmiş gibi sıralar ardıardına cümlelerini. Nasihat verir gibi.
- Ateş düştüğü yeri yakar derler azizim; ölenin ailesi var, anası babası var, çoluğu çocuğu var, komşusu, sülalesi var. Kedisi, köpeği velhasıl sevenleri var... Bütün bunlar matem tutarken, cümle alem üzüntü içindeyken şarkı, türkü, marş da neyin nesi? Dua etmek varken neyin kafası bu?
Karagöz birden gafletten uyanır gibi uyanır. Hak verir Hacivat’a mahcup olmuşcasına.
- Hacivatım bir anlık gaflete düştüm sanırım. Felaket, afet ve musibetlerde tövbe istiğfar ve dua etmek lazım.
Hacivat ve Karagöz mutabık kalmışlardır bu hususta.  Birbirinden helallik alarak birlikte söylerler bu nakaratı.
“Bu illet maraza gitsin de ateş düşmesin kimsenin ocağına... Bütün eller semada, bütün müslümanlar duada.”

Profösör


26 Mayıs 2016 Perşembe

Bir Gün!..

Bir  cenaze evi düşünün ki; bir odada Kur'an okunur, bir odada tütsü yakılır. Yine aynı cenaze evinde bir odada yemek yenir, diğer odada  ağlaşılır ağıt yakılır. Çocuklar yaramazlık yapmaz, suskun ve puskundur; çünkü  azrail can alır, acımasızdır. Tavuklar bile gıdaklamaz ve  yumurta yapmaz. Azrail bu sanki yukarıdan bakıyordur;  bir korku, bir üzüntü ve bir hüzün çökmüştür yüreklere... 

Aynı çocukluğumda ninemin ölüşü gibi. Sonra avluda yanan bir kazan, ılıtılır su, maşrapa yerine kullanılır bir su kabağı. Çarşaflarla çevrilmiş bir mekan ve  bir teneşir. Cenazeyi bekler dört kolu olan bir tabut... Biraz sonra cenazeyi almak için cemaat gelecektir. Arkasından el sallanmaz, su dökülmez. Artık elveda bile diyemeden bu son gidiştir. Bir ün kopar cenazenin ardından; acı acı ağlayışlar, çığrışlar ve diz dövüşler. 

Bir gün bizim de kapımız çalınacak, bir gün bize de uğranılacak. Bir gün bizim taşıdığımız bu  hüzünü, geride kalanlar da tadacak.  


Profösör
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...