İzleyiciler

21 Haziran 2016 Salı

Rahmet, Bereket, Mağfiret Ayı


Ramazan ayı rahmet, bereket ve mağfiret ayıdır. Elbette Ramazan ayı sabır ayıdır, hoşgörü ayıdır. Huzurun,  sükunetin, kardeşliğin karşılıklı yardımlaşmanın ve kalp güzelliğinin en çok yaşandığı bir iklimdir Ramazan ayı... Camilerimizde,  minarelerimizde sadece kandiller, mahyalar ve şerefeler yanmaz; aynı zamanda  imanımızın gereği, yerine getirdiğimiz ibadetlerimizden dolayı da kalbimizdeki kandillerimiz yanar. Böylece hep birlikte bu manevi iklimde birbirimlize daha da yakın oluruz. Hep birlikte Allah'ın ipine sarılmaktan ve kardeşlikten büyük haz duyarız. Birbirimizi sahipleniriz. Birbirimizin sevinçlerine, mutluluklarına ortak olma, ayrıca birbirimizin sıkıntılarına çare bulma ve yaralarına merhem olma konusunda daha da duyarlı oluruz. Çünkü Cenab-ı Allah ancak müminlerin kardeş olduğunu bize hatırlatarak, müminler olarak   bizim hep birlikte Allah'ın ipine sarılmamızı emrediyor.

Birlik olmak, kardeş olmak demektir. Kardeş olmak da birlik olmak demektir. Ancak birlik olur da tefrikaya düşmez isek, Kuran'ın buyruklarıyla hareket edersek Allah'ın rahmetini, bereketini ve mağfiretini kazanmış oluruz. Allah'ın rahmetini, bereketini ve mağfiretini kazananlar şuur içinde yaşayanlardır. Şuurlu toplum hiçbir zaman gaflete düşmez ve huzur içinde yaşayan toplumlardır. Ramazan ayı onbir ayın üzerinde değer olarak  tutulduğu bir fırsat ve bir şuur ayıdır. Bu ayda daha çok manevi değerlerin bilindiği, insani ve ahlaki faziletin daha çok yansıdığı,  toplumsal yardımlaşmanın daha çok arttığı,  birlik ve dirlik ayıdır. Bu ay hepimizi huzura götüren ve Kuran'ın indirildiği nurlu bir aydır.  Peygamberimizin buyurduğu gibi “İnanarak ve karşılığını yalnız Allah'tan umarak Ramazan orucunu tutan kişinin geçmiş günahları bağışlanır". İşte bundan dolayıdır ki; bu ay rahmet, bereket  ve mağfiret ayıdır.

Ramazan ve oruç tutmanın insan üzerindeki maddi ve manevi etkilerini  anlatmakla bitiremeyiz. Ramazan ve orucun hikmeti parmakla sayılamaz. Ramazan orucunun bildiğimiz ve bilemediğimiz, insan vücudu ve yaşantısı üzerindeki etkileri ancak sonsuzlukla ifade edilebilir. Oruç insan ruhunu ve davranışlarını disipline sokar. İnsan nefsini dizginleyerek aynı zamanda insanı terbiye eder. İnsan iradesini iyi yönde kullanabilmesini kolaylaştırır. Birey ve toplum olarak Ramazan ve orucu idrak etmek demek, hakikatin farkına varmak,  birey ve toplum olarak İslami, insani, vicdani olarak da farkındalık oluşturmak  demektir. Ramazan ve oruçla birlikte sabretmeyi, hoşgörlü olmayı, bize ihsan edilen nimetlerin kıymetini bilmeyi öğreniriz. Ramazan ve oruç bizim tek başına yalnız yaşamamızı önler. Benliğimizi, kimliğimizi ve kişiliğimizi güçlendirir. Bununla birlikte bencilliğimizi törpüler, bizi diğer kardeşlerimizle bir tutar, onlarla kaynaştırır. Birbirimize olan muhabbetimizi arttırır. Bundan dolayıdır ki; bu ayda günahlarımızdan arınırız. Bundan dolayıdır ki bilincimizi taze tutarız. Ramazan ve oruç ayı sadece kendi ülkemizde bir iklim oluşturmaz. Bütün islam ülkelerinde ve dünyanın her yerinde, nerede bir  müslüman kardeşlerimiz varsa, hepsi de bu iklimde yerini bulur.  Bu  iklimle Ramazan ve oruç kültürü oluşur. Bu kültür her Ramazan ayı geldiğinde  birlikte yaşanır ve birlikte yaşatılır. Bu kültür ümmet bilincidir. Bütün insanlığa olan yansıması da sevgi, şefkat ve merhamettir. Onun içindir ki; Ramazan ayı rahmet, bereket ve mağfiret ayıdır.


..........
Not: İlahiyatçı Yazar / Niyazi Özdemir hocanın Buünkü Yeni Birlik gazetesindeki Ramazan Sayfasında neşredilen makalesini bloğumda paylaşıylorum.
..........

Profösör

4 yorum:

Calimero dedi ki...

Bu güzel paylaşım güzel oldu... Teşekkürler...

Profösör dedi ki...

Calimero @ Biz teşekkür ederiz.

minikare dedi ki...

ramazan ayını tüm güzellikleriyle geçiriyoruz ve inşallah anlamıyla da yaşayabiliyoruzdur.

Çok güzel bir yazı.Paylaşımınız için teşekkürler

Profösör dedi ki...

minikare@ Bedenen ve ruhen; bütün varlığımızla huzur buluyoruz.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...