İzleyiciler

13 Kasım 2013 Çarşamba

Hayatımın parantezi


Benimkisi biraz kendimden, biraz kentli kimliğimden uzaklaşmaktı. Çocukluğumun geçtiği coğrafyada nefes almaktı... Unutamadığım çocukluk hatıralarımın depreşmesiydi belki de bu. Belki masumiyetimi doğada arayışımdı. Belki de bu bir maceraydı ruhumu okşayan,  gençlik yıllarımdan kalan. Yürünecek yol var; dağlar, ovalar, yaylalar. Güneş var ısıtacak beni; bulutların arkasında saklanan ve benimle körebe oynayan... Beni gölgeleyen var, yukarıda başımın üstünde yeri olan bulutlar. Bir yılı dörde böldüm; üçer ay, üçer ay... Üç aylık zaman diliminden birini kendim için ayırdım... Kendimi çok özel bir parentez içinde buldum. Bu geçirdiğim üç aylık zaman diliminde sanki ben,  bir masal kitabının sayfalarında yeniden hayat buldum. 

Profösör

Fotoğraf: Gazeteci yazar, fotoğraf sanatçısı Hurşit Akyıl

2 yorum:

Pabuc dedi ki...

Ne mutlu size..

Ben de ömrümü orman ve derenin olduğu insanlara ne çok uzak ne çok yakın ama illa ki doğayla iç içe ve içindekidi canlılarla iç içe bir yerde yaşamayı çok isterdim/istiyorum ve dua ediyorum.En azından doğanın içinde O'nu düşünerek aklımı tüm dünyevi şeylerden uzaklaştırmış olarak bu Dünyadan gitmeyi çok isterim...

Profösör dedi ki...

Ara sıra insanın kendisiyle tabiat içinde buluşması gerekiyor. Kent kültürüyle bile başlıbaşına birsendrom. Melez bir anlayış. Kaos. Kargaşı. Adabı muaşeretten uzak. Belki kirlenmişlikleri doğada yok ederek, tekrar kenti yaşanabilecek değerlerle buluşturmak, aklıselim ve yürekli insanların işi. İnanca dayalı bir gönül uygarlığı, belki de daha fıtri bir yaşamın kodlarını verir bize.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...