Akşam karanlığında bir adam, iş yerinden bir elinde çantası,
diğer elinde kedi ve köpeğine çarşıdan aldığı ve içinde hayvan maması bulunan
bir poşetle evine dönerken, kentin gürültüsünden, kirliliğinden, yorgunluğundan
kaçarcasına adımlarını hızlı hızlı atarak, onu sarıp sarmalayacak, huzur ve
mutluluk bulduğu sıcak yuvasına bir an önce kavuşmak istemektedir. Onu eşi ve
iki çocuğuyla birlikte evin diğer iki üyesi karabaş ve tekir de, bu adamın
gelişini sabırsızca ve heyecanla beklemektedirler. Ne var ki; hiç bir zaman,
nedense bir türlü lambaları yanmayan bir alt geçitten geçmek üzereyken
karşısına üç serseri çıkar. Serseriler sırıtarak ve dişlerini göstererek
adamcağıza saldırıp, elindeki çantayı almak isterken, bir boğuşma yaşanır.
Adamcağız kendini korumak ister ama bir türlü bunu başaramaz. O tek başına
mücadele ederken, karşı taraf üç kişidir. Adamcağız kendisini savunamaz, ancak
"İmdaaat!" diye bağırsa da, yoldan geçen hiç bir insan dönüp de o
yana bakmaz bile. Herkes yoluna devam eder. Demek ki burada adam bile
öldürseler, kimse gıkını çıkartmayacak derecede insanlık ölmüştür. Herkes
kendini düşünür ve gemisini kurtaran kaptandır. Birgün kendi başlarına da bu
tür olayların gelebileceğini hiç düşünmezler. Böyle bir durumda da insani ve
vicdani bir sorumluluk da duymazlar.
Hunharca saldıran üç kişinin karşısında adamcağız yere düşer
düşmez, nereden geldiği bilinmeyen üç sokak köpeği, bütün gücüyle
saldırganların üzerine atlar. Saldırganlar yere düşen adamı bile görmezler, üç
köpek üç saldırganı yere yatırmış haklamaktadır. Bu saldırganlara yoldan geçen
sorumsuz insanların vermesi gereken dersi, sokak köpekleri hiçbir karşılık
beklemeden insanlık adına iyi bir ders vermişlerdir. Saldırganlar köpeklerden
kurtulur kurtulmaz tabanları yağlayıp, arkasına bile bakmadan olay yerinden
kaçmayı kendileri için bir kurtuluş saymışlardır. Saldırıya uğrayıp da, sokak
köpekleri tarafından saldırganların elinden kurtulan adamcağız kendine
geldiğinde, kaygısızca yoldan geçenler için bir ah çeker. "Bir köpek kadar
insanlarda fikir yok, muhakeme yok, sorumluluk duygusu yok. Duygu yok. Vicdanın
lügatlarda yeri bile yok." diyerek evdeki hayvanları için çarşıdan aldığı,
torbasında bulunan mamaları "Kime niyet kime kısmet" deyip, sokak
köpeklerine pay ederek, onlara teşekkür borcunu yerine getirir.
İnsanlar birbiri için var olduklarını acaba ne zaman
öğrenecekler!. Oysa hayvanlar bile bunun farkında ve bunun bilincindedir.
Amerika'da bir metroda adam kesseler kimsenin kılı kıpırdamamaktadır. Bu çağda
insanın insana karşı sevgisi, şefkati ve merhameti artık kalmamıştır. Oysa
okyanuslarda balinalar nedeni bilinmeyen bir doğa olayı karşısında, sahile
vursa, bütün insanlık onların kurtulması, sıkıntılarının giderilmesi ve tekrar
okyanusta hayat bulmaları için ayağa kalkmaktadır. Onlar için bütün dünyada
seferberlik bile ilan edilmektedir. İnsanlık önce kendi varlığı, kendi onuru ve
vicdanı için kendini hesaba çekmelidir. Çünkü hayvanlar kendilerine zarar
verilmedikçe, insanlara hiç bir kötülüğü olmamaktadır. Onlar da insanın insana
yaptığı kötülüğü bir türlü akıl erdirememektedir. İnsanlarda olmayan köpeklerin
bu sorumluluk duygusu vicdanidir. Ancak bu bir vicdan muhasebesidir.
Profösör
7 yorum:
insanlar en bencil canlılardır.O yüzden çıkarı yoksa başkası için birşeyler yapmaktan çekinirler...
Ben insanların insanlıklarını ilk ne zaman kaybettiklerini merak ediyorum.Köpekler insanlardan daha merhametli vefalı olmaya başladıysa insanlıktan bahsetmek için geç bile kalınmıştır ,malesef.İnsan kendi kendini(insanlığı) yok edecek kadar bencil olabiliyor ...
Güzel anlatım yüreğinize sağlık Hocam...
hayvanların nasıl bı yapıya sahıp oldugunu bılenler onları hayatından asla cıkaramaz..
cok guzel bı yazıydı sevgılı profösör
Murat@ Malesef hele günümüz insanları böyle.. Allah vicdan sahiplerini çıkartsın karşımıza..
Pabuc@Teşekkür ederim. İnsanlık ölmemeli. Köpekler kadar vicdan muhasebesi yapmış olsak dünya daha başka olurdu.
öykü@ Teşekkür ederim ziyaretin için. Hepimiz bu evrenin varlıklarıyız. Hepimizin birbiri üzerinde sorumlulukları va hakları vardır.
Hele de islam ülkelerinde allah korkusu sebebiyle daha çok vicdan umuyorum ama gün öyle haberler duyuyoruz okuyoruz ki, islam ülkelerinin hiç bir farkı kalmamış. İnsanlığını yitirmiş canlılar her yerde var.
Yorum Gönder