İzleyiciler

14 Aralık 2017 Perşembe

Rahmet Ne ki!..


Yağmur yağıyor demezdi de rahmet yağıyor derdi ninem. Rahmet ne ki!.. Ölünün arkasından okunan  bir şey sanırdık dua gibi. Bir şimşek çakması, gök gürlemesi yağmurun yağmasıyla genelde bir hüzün çökerdi içimize. Rahmetin ne demek olduğunu idrak ettik daha sonrası. Yağmur demek rahmet demekti. Bereket demekti. Hayat demekti. Bir sevgi boşanır gibi  rahmet boşanırdı içimize.  Çatımız aksa da üzülmezdik bir kere. Rüzgar vurdukça titreşirdi penceremizdeki kırık camlar. Göz kırpardı rüzgardan kirpiklerini oynatan, gaz lambamızın fitilinden çıkan aydınlık. Bir odacıkta dört çocuk; olur da sönerse lambamız, karanlıkta birbirimize sarılırdık korkudan ve masuzcuktan. Dört duvar bir oda, küçücük bir dört köşe sehpa odanın ortasında, üstünde camı kırık bir lamba. kitapları önünde ders çalışan dört çocuk  lambanın etrafında. Başlar lambadan vuran ışıkla oynaşırlar duvarlarda. Sanki bu doğal bir sinema. Yağmur, rahmet, sevgi, pencere, lamba ve sehpa derken bizim çocukluğumuzun masalsı hikayesi bu satırlarda!..

Profösör

2 yorum:

Bir Tutam Karınca dedi ki...

Babaannemde öyle derdi. Hatta ben yağmuru sevmiyorum dediğimde kızardı. Berekettir kızım derdi. Yağmur yağsın ki ekinler büyüsün, biz de soframıza yemekler koyabilelim derdi.

Profösör dedi ki...

Bir Tutam Karınca@ Ne güzel!..

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...