İzleyiciler

15 Ekim 2012 Pazartesi

Karıncanın Da Hakkı Var


Osmanlı Devleti Ali Osmani'yi adalet temeli üzerine oturtmuştur. Sarayın bahçesine ayrıca bir "Adalet kulesi" inşa ettirmiştir ki; bunun yegane sebebi Osmanlı cihanı idare ederken, adaleti esas aldığını göstermek içindir. Oysa zamanımızda adalet anlayışı diye bir kavram kalmamıştır. Ancak adalet kavramını şuurlu toplumun öngöreceği bir yönetim şeklinin hayata geçmesiyle oluşacaktır. Dünyanın her yerinde insanlık zulüm altında inim inim inlemekte olsa da, dünya devletleri ikiyüzlülüklerini göstererek, yarım ağızla kınamaktan başka yaptıkları birşey yoktur. En son Suriyede’ki iç savaşta ölenlerin sayısı yüzbinleri geçmektedir. Aynı zamanda ülkeden kaçan, komşu ülkelere sığınan kaçkınların da sayısı yüzbinleri aşmaktadır. Ne yazık ki; zulümlerden bütün insanlık olarak hepimiz sorumluluktan kurtulamayız. Komşumuzda yangın var, masum bebekler cayır cayır yanıyor, insanlık adına bizler "Bize bulaşmayan yılan bin yaşasın" mantığıyla elimiz kolumuz bağlı olarak, insanlık ayıbını ancak seyrediyoruz.

Osmanlıdaki adalet bütün cihana sirayet ediyordu. Şimdi ise zulüm bütün dünyayı kanser hücreleri gibi sarmıştır. Bizim dinimiz, kültürümüz ve medeniyetimizde adalet, sevginin, şefkatin ve merhametin temelini oluşturur. "Diyar-ı Diclede bir kurt kapsa koyunu.. Gelir de Adli- İlahi sorar Ömer'den onu." diyen Hazreti Ömer'in, adalet anlayışını bütün insanlık olarak içselleştirmemiz gerekmektedir. Osmanlı da adalet anlayışını himayesi altındaki bütün insanlığa göstermiştir. Bu öyle bir anlayış ki; karıncanın da hakkını düşünebilecek kadar adalet terazisinin hassaslığını da bizlere göstermektedir. Osmanlının sevgide, şefkatte ve merhamette gösterdiği hassasiyet ancak adalet içindir. Bir gün Sultan süleyman bir beyit haline getirdiği sorusunu hocaya sorar;

Meyve ağaçlarını sarınca karınca..
Günah var mı karıncayı Kırınca?

Hoca Ebussuud efendi de, bir beyitle Sultana cevap verir;

Yarın Hakk'ın divanına varınca..
Süleyman'dan hakkını alır karınca..

Şuurlu toplum, sevgi, şefkat ve merhameti özünde barındıran ve birbirleriyle adalet ve hakkaniyetle muamelede bulunan toplumdur. Kurtuluşun, rahmet ve bereketin özünde karıncanın hakkını da düşünmek vardır.

Profösör

2 yorum:

eviminnuru dedi ki...

insanları kırmamak için çook ince düşünür heryere yetmeye çalışırım herkesin beklentisi var sanki elimden geldiğince hepsinede yeterim yani öyle düşünüyorum
ama insanlar nankör alışınca daha fazlasını bekliyorlar
karıncayı düşünürken aslımdan olmıyayım bazen çok yoruluyorumda:)

Profösör dedi ki...

eviminnuru@ Bence de.. Bunun dozunu iyi ayarlamak gerek. Adalet ve hakkaniyet çok vermek değildir. İhtiyacını karşılamaktır zor zamanda. Belki de balık tutmasını öğretmektir karşımızdakilere.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...