Bu sabah da bir haftadır hiç sektirmediğim sabah yürüyüşüne çıktım. Evimizin yanındaki tarihi mezarlık etrafında bir iki tur attıktan sonra, eve geriye dönüş yolumdaki ilkokulun karşısında bulunan, kaldırımdaki simitçinin önünde iki ilkokul öğrencisinin simitçiyle konuşmalarına şahit oldum. Sırtlarında okul çantası bulunan iki sevimli çocuk camekândaki bulunan, simit, poğaça, açma gibi ürünlerin fiyatını tek tek sormaya başladılar. Yaşlı simitçi amca da sattıklarının fiyatlarını tek tek onlara söylüyordu. Fakat nedense çocukların elindeki bulunan para bir simit almaya yetmiyordu. İki çocuk birbirinin yüzüne çaresizce bakıştılar.
Simitçi yaşlı amca çocuklara "Ne duruyorsunuz, simit
almaktan vaz mı geçtiniz" deyince, çocuklardan birisi, "Elimizdeki
parayla simit alamıyoruz" dedi utanarak. Çocukların elinde kuruşu kuruşuna
beş adet madeni on kuruş, toplamında elli kuruş bulunuyordu. Oysa simitler
yetmişleş kuruşa satılıyordu. Simitçi babacan tavrıyla çocuklara gülümseyerek,
kendilerine o parayla simit alabileceklerini söyleyince, çocukların yüzünde
tatlı bir gülümseme belirdi. Sarışın çocuk elindeki bulunan bozuk paraları
simitçi amcaya uzattı.. Buna karşın simitçi amca şeffaf bir poşetle kaplı
eliyle tuttuğu bir simiti çocuğa uzattı. Sarışın çocuk simiti alır almaz, hemen
oracıkta iki eliyle ortadan bölerek diğer arkadaşıyla paylaştı.
Çocuklar arkalarına bakmadan, sevine sevine okula gittikten
sonra, simitçi yaşlıya selam vermeyi ihmal etmedim. O da bana selamımı
gülümseyerek karşılık verince; "Bereket versin" dedim. Adam belki de
böyle bir duayı bu yitik kentte ilk defa duyuyordu. "Bereket versin"
Herşeyde bereket olsun anlamını taşıyordu. Belki de masum iki çocuğun elli
kuruşu onun için bir bereket anlamını taşıyordu. Belki de iki çocuğun harçlıkları
birer simit almaya bile yetmiyordu. O an çocukların simitçi amcayla
konuşmalarına şahit olunca elim cebime gitmesine rağmen, üzerimdeki eşofmanın
cebinde bir kuruş dahi bulunmuyordu. Keşke yanımda para olsaydı da çocukların
her birine birer sıcak susamlı sabah simiti alıp verebilseydim. Bu duygularla
üzülsem de, bundan sonra gönül alma anlamında, her zaman ve her şartta küçük de
olsa yanımda para bulundurmanın bir hikmeti olduğuna kani oldum. Simitçi yaşlı
adamın çocuklara bu şefkatli davranışından ötürü, çocuklar adına ona yürekten
teşekkür ederek, sabah yürüyüşümü eve gelinceye kadar sürdürdüm. Düşündüm ki;
bu mübarek Cuma gününün en anlamlı başlangıç noktası, sabahın erken saatinde
ihtiyar simitçinin çocuklara şefkatli davranışı ve masum iki çocuğun, bir
simiti birlikte paylaşmasıydı.
Profösör
9 yorum:
Ne güzel duygular hissettim şimdi bu yazıyı okuyunca, hala güzel davranan insanları görmek çok hoş. Çocuklar ise daha da tatlı, paylaşmak kadar tatlı bir şey var mı bu hayatta. Eminim bu simitlerle karınları tam doymuştur.
Hayırlı cumalar, iyi hafta sonları:)
Maşaallah, güne güzel bir başlangıç olmuş
Tebessüm olan yüreklere selam olsun...Hep var olsunlar inşaallah..
uzunincebiryol@ Hayırlı cumalar olsun cümlemize. Elbette iyiliklerin sayesinde bu dünyanın mihnetini çekebiliyoruz.
Pabuc @ Amiiinnnnn..
güzel bir cuma günü..bereketli olsun..simitçi..çocuklar...Paylaşmak...Ne kadar güzel ,çok güzel :-))
Şükriye Karahan@ Teşekkür ederim. Vakit olsaydı da bunları çizgiye dökebilseydim..
Güzel bir anı o çocukların mutluluğunu tahmin bile edemiyorum=)))
YAŞAMSAL GANİMETLER@ Arkalarına bakmadan, sevine sevine bir gidişleri vardı ki görmek gerekirdi.
Bir Ankara simidi ikram etmek isterim size :)
Sevgiler..
Yorum Gönder