Milli Eğitim bakanlığı tarafından düzenlenen "19. Milli Eğitim Şurası"nda, alınan tarihi bir kararla Osmanlıca zorunlu bir ders oluyor. Osmanlıca dersledi başta Türk dünyasında olmak üzere, büyük bir yelpazede domino etkisi yaratacaktır. Hele zorunlu Osmanlıca derslerinin Milli Eğitim müfradatlarındaki yeri, aslımıza ve özümüze dönmenin bir mefkuresi olarak algılanacaktır. Emperyal güçlerin tasallutundan kurtulmanın ilk adımı bu olsa gerek. Gerek latin alfabesini, gerek kril alfabesini bir devrim olarak kabül etmiş devletlerin nasıl bir yozlaşma içinde oldukları aşikardır. Alfabe bir toplumda inancın ve uygarlığın bilinçaltı kodlarıdır. Önce milletin yazı dilini yok edeceksiniz, sonra da kültürünü yozlaştırarak onu soytarıya çevireceksiniz ki; lokma lokma bölünsün, kıyım kıyım kıyılsın. Böylece güçsüz ve besnedsiz kalsın. Sömürgeci devletlere esir olsun, taklidçi maymunlara dönerek köleliği bir kader olarak benimseyebilsin. Türkiye'de Osmanlıca derslerinin önemi, Osmanlı medeniyetinin insana verdiği İslami değerlerle ifade edilebilir. Devletin görevi insanı yüceltmek, milletin görevi de devletini ilelebed yaşatmaktır. Osmanlı değişik inançtan, mezhepten, meşrepten tebalarını bir arada mutlu mesud yaşattıysa eğer; onun adalet anlayışındandır. İslam'ın hoşgörüsünü insana, hayvana ve çevreye yansıtmasıdır. Böyle bir anlayışın da sıradan bir insanın dünya görüşüne bile etkisi bugünkü paradigmaya göre sanki anlaşılmazdır. Osmanlıda kışlık kuru odun edinmeye giden bir köylünün ormana giderken baltasını bezle sarması, onu yaş ağaçlardan gizlemesi, İslami ve vicdani bir duyarlığın izahıdır.
Osmanlıca dersleri demek; öz türkçenin yanında arapçanın, farsçanın hatta diğer etnik dinlerin ve anlayışların telaffuz ettiği kelimelerin bir arada bulunması ve birbirleriyle aynı cümlelerde buluşması demektir. Yeni Türkiye demek insanlık değerleri demektir. Dini dili, ırkı, kimliği, kişiliği ne olursa olsun insanlık değerleri demektir. Yeni Türkiye demek, Türki cumhuriyetlerden Ortadoğuya, Kuzey afrikaya, İran, Pakistan, Afganistana uzanan bir kültür platformu demektir. Endenozya, Malezya, Filipinlere selam demektir. Bir kişi de olsa, üç kişi de olsa küçük mazlum küçük toplumların nefes aldığı bir özgürlük demektir. Almanya'da, ingiltere'de, Fransa'da, Amerikada'ki İslam ve Türk topluluklarının gülümsemesi demektir.
Osmanlıca dersleriyle toplum aydınlanacak ve bilinçlenecektir. Çünkü Osmanlıca sadece bir milletin ve bir ırkın değil, tam aksine bir cihan dilidir. Bütün insanlığı içine alan, bir birleştiricidir. Bunun için Yeni Türkiye mefkuresi, bir insanlık mefkuresidir.
Profösör
4 yorum:
Muhteşem yazınız yüreğinize, elinize sağlık...
Yazınızı Facebook sayfamda paylaştım dilerim sakıncası yoktur...
violet@ Teşekkür ederim. Yayınlanmasından memnun olurum.
Çok geç kalındı sanki keşke zamanından beri Osmanlıcayı öğrenme dersleri verilseydi kendi yazılarımızı okuyamamk kötü bir durum bir millet açısından
Yorum Gönder