Devlet vatandaşına daha iyi hizmet verebilmesi için her türlü argümanı kullanabilir ve bir çok mekanizmaları devreye sokabilir. Özel sektörle de çalışabilir. Bunu yaparken de devletin ve milletin menfaatini göz önünde tutar. Burada dikkat edilmesi gereken hizmetin sağlıklı sürdürülmesi ve vatandaşlar tarafından memnuniyet verici olmasıdır.
Devlet özel sektörden hizmet satın alırken, bütün sorumluluğu özel sektöre yıkmamalı, aynı zamanda hizmet veren ve hizmet alanın haklarını koruyarak, vatandaşı da mağdur edecek bir hak ihlali içinde yer almamalıdır. Devlet özel sektöre iş verirken, hizmetin aksama olasılığını dikkate alacak, ve bu olasılığı ortadan kaldıracak yasal düzenlemeyi de yapmalıdır. Herşeyi taşeron firmaların insafına terketmemelidir.
Bugün devlet hastanesine gittiğimde, Nükleer Tıp Bölümü'nden on gün önce çektirmiş olduğum sintigrafi sonuçlarımı sekreteryadan alırken dikkatimi çeken bir husus vardı. Bu bölüme gelen hastalar geriye çeviriliyordu. Grevin olduğunu öğrendim. Taşeron firmanın hastanede çalışan elemanları birkaç aydır maaşlarını alamamışlardı. Özellikle sağlık kuruluşlarında grev olması ve bundan dolayı hizmetin durması anlaşılır gibi değil. O kadar sağlıkta reform yapıldığını söylesek de, bunun hiçbir izahı yok. Devlet taşeron işçi çalıştırsa da, hizmet hiç bir surette aksamamalı. Devlet taşeron firmayı sürekli denetim altında tutmalı ve taşeron firma da devletten aldığı paraıyı tahsil ettiğinde, önce çalıştırdığı işçilerin maaşını zamanında ödemelidir. Bu suretle taşeron olarak çalıştırılan işçilerin hakkı korunduğu gibi, bunun yanında vatandaş ve hastalar da, katiyyen mağdur olmayacaktır.
Profösör
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder