Remziye ilkokul ikinci sınıfa giden bir kız çocuğudur. On nüfuslu bir ailenin yaşadığı bir gecekonduda yaşamaktadır. Babası vasıfsız bir işçi, ne iş bulursa yapar, annesi de çileli bir ev kadınıdır. Evde de kürtçe konuşulmaktadır. Remziye türkçeye yabancıdır; yabancıdır yabancı olmasına ama konuşulanı anlamaktadır. Sadece kendisi türkçe konuşmada sıkıntı çekmektedir. Belki de Remziye utangaç ve içe kapanıklılık yaşamaktadır. Evde annesinin seslendiği gibi "Dilo" diye çağırıldığında gözleri ışıl ışıl ışıldamaktadır.
Nüfus kimliğinde Remziye yazan, okulda arkadaşları tarafından Remziye ismiyle çağrılan Dilo, terbiyeli ve uslu bir çocuktur. Birgün öğretmeni ona "Dilo ödevini yaptın mı?" sorusuna cevaben "Hı, hııı" diyerek başını sallayarak yetinmiştir. Remziye öğretmeninin ona Dilo diye hitap etmesiyle onun gözleri ışıl ışıl ışıldamıştı. Remziye, öğretmeninin kendisine aynen annesi gibi "Dilo" diye seslenmesi onu çok mutlu etmişti. Bu durum karşısında Remziye ancak içten içten seviniyor, sevincini gizliyordu adeta.
Remziye'nin sınıftaki sessizliği, derse hiç katılmaması, boş boş gözlerle bakması, hatta sınıfta hiç kimseyle konuşmaması belki de türkçe konuşmaya yabancı olmasınadan kaynaklanıyordu. Arkadaşları onu öyle kabul ediyor, o da arkadaşlarının hareketli oluşundan rahatsızlık duymuyordu. Zaten herkes sınıfta birbirini seviyordu. Bunda öğretmenlerinin büyük bir katkısı vardı. Sınıf yoklamalarında Remziye ismini teleffuz eden öğretmeni, zaman zaman ders arasında Remziye'ye Dilo diye sesleniyordu.
Birgün Remziye'nin öğretmeni henüz dersin başında, sınıfta Remziye'nin yanında oturan Merve'ye yaklaşarak "Dilo sınıftan, arkadaşlarından ve öğretmeninden memnun değil herhalde, bulunduğu sınıfı sevmiyor" dedi. Remziye'nin yüzüne bakarak da "Dilo'yu öğretmenini ve arkadaşlarını seveceği başka bir sınıfa verelim" dedi. Dilo sessizliğini yine bozmadı. Sadece başını eğerek derse sessiz olarak katılmayı yeğledi. Öğretmen sınıfa ayrı, okuma güçlüğü çeken çocuklara ayrı ödevler veriyordu. Ödevi biten de ödevini öğretmenine teslim ediyordu.
Dilo tam dersin ortasında ödevini bitirmiş öğretmenine göstermek istiyordu. ilk kez ve yüksek bir sesle, "Öğretmeniiim!" dedi ve sıranın altına gizleniverdi. Dilo'nun öğretmeni çok şaşırdı ve ilk kez Dilo kendisine "Öğretmenim" diyerek seslenmişti. Öğretmen bundan çok mutlu oldu. Dilo sınıfta il kez konuşmuştu.
Dilo, Öğretmenini sevdiğini göstermişti. Atık bundan sonrası kolaydı; kilit açılmıştı. Öğretmen de sabırlıydı. Zamanla ve sevgiyle bu düğümün çözüleceğini biliyordu. Öğretmen Dilo'nun oturduğu sırasına yaklaşırken Dilo mahcubiyetle sıranın altından çıkarak, ödevini öğretmenine gülümseyerek gösterdi. Dilo'nun öğretmeni de Dilo'nun saçını şefkatle okşayarak Ona "Aferin Dilo" dedi.
Profösör
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder