skip to main |
skip to sidebar
Kalp Kıran, Düş Kırıklığı Yaşar..
Zaman zaman iletişim kazaları yaşayabilir insan. Bizim ne anlattığımız değil de, bir konuyu ne şekilde hangi ruh haletiyle anlattığımız ve karşımızdakinin neyi nasıl aldığı önemlidir. Kalbimiz en sevdiğimiz kişi tarafından bilmeyerek, ya da bilerek kırılabilir. Fakat sevmediğimiz kişi bizim kalbimizi kıramaz, sadece bizi öfkelendirir. Ona karşı bir hınç duyarız belki de. Kalp kırıklığı duygusal iletişimin içinde yer alır. Kalbi iletişim fikirlere, kitaplara sığmaz. Kalbi iletişim ilhamlara ve gönül hazinesine dayanır. Anlamak ve anlaşılmak, öznesi tümleci ve yüklemi olan cümlelerden oluşsa da aynı zamanda da, altıncı his denilen kalp gözlerinin açık olmasına bağlıdır. Gönül evi ruhen insanın huzur bulduğu bir evdir. Mutluluğun kaynağı burasıdır.
Bir söz, bir bakış, bir hareket, belki de bir hece bile bir kitap dolusu metine bedeldir. Bazen suskunluktan bile kalp kırabilir ve kalp kırılabilir. İnsanlar konuşmadan, bakışmadan da iletişim kurabilir. Bazı duygu ve düşünceler zincirleme birbirine bağlıdır. Aradaki bir halka olmasa bile insan karine yoluyla onu çözer. Önemli olan duygu ve düşünce paylaşımında, inanırlığını ve güvenirliliğini kaybetmemektir. İnanmak ve güven duymak kalbi güçlendirir. İnançsızlık ve güvensizlik kalbi yaralar, kalbi acıtır, kalbi bir arayışa sürükler. Öyle bir hal alır ki; bir kalp kırıldığında, kalp kıran bin kez düş kırıklığı yaşar. Bu aynı zamanda kalbi kırılanı da üzer. Çünkü kalbi kırılan kişi, kalp kıranın her zaman iyi olmasını ister ve bu uğurda da fedakârlıklar yapmaktadır. "Kalp kıran kesinlikle düş kırıklığı yaşar"
Hayata bakış mutlaka itidalli olmalıdır. Ne keskin sirke olunmalı, ne de yumuşak bakışlı olunmalıdır. Burada dengeyi sağlamak gerekmektedir. Eğer kişi adabı muaşeret kurallarını biliyorsa, değerlerini karşılıklı olarak paylaşabiliyorsa, mefkuresini gelgeç heveslerle çarçur etmiyorsa, tereddütsüz kendisine inanç ve güven duydurabiliyorsa, bunu da ebediyyen bir dostluk iklimine taşıyabiliyorsa maksat hasıl oldu demektir. Aksi takdirde zaman bize madalyonun öbür tarafını da ne yazık ki içimizi acıtarak gösterecektir. Biz dostlar birbirimizi kırabilir ve birbirimiz tarafından kırılabiliriz. Önemli olan birbirimize olan inancımızı ve güvenimizi kesinlikle yitirmemeliyiz. Yeni bir oluşta, yeni bir süreçte daha çok birbirimize duyulan ihtiyacın doğallığını da bilmemiz gerekir. Hayati konular sadece kişilerin tek başına halledebileceği konular değildir. Bu açıdan dostlarımızın birbirine olan inancı ve güveni olmasına rağmen doğal olarak korumacılık dürtüsüyle bir tedirginlik yaşarlar. Eğer bilgileri dışında gelişmeler olursa kalpleri kırılır. Kırılır ki; çok sevdiği dostlarının başına gelen, istemediği kötü şeylerden dolayı, yaşayacakları düş kırıklıklarından kendisini sorumlu tutar. Çünkü çok arzu edip de, istenilen sonuca varılmayan akibetler kesinlikle düş kırıklığı yaratır. Düş kırıklığı kalbi kanatır. Yüreği acıtır. İnsanın kimyasını bozar. Hiç kimse kalp kırmasın.. Hiç kimsenin kalbi kırılmasın. Kalp kıran da, kırılan da düş kırıklığını paylaşmak durumundadır. Çünkü dostluğun doğasında herşeyi paylaşmak vardır.
Profösör
4 yorum:
hepımız yaşadık kalp kırıklıklarını...öyle öyle büyüdük...
"insanlar seni yanlış anladığında dert etme,duydukları senin sesin,aklından geçirdikleri kendi düşünceleridir "
kalbi kırılan,kıranın kötülüğünü istemez.doğru.İsteseydi o da kıran kişi olurdu zaten!
kırdığımız oldu istemeden..özür dilemesini bildik.Kıran özür dilediyse geldiyse affetmesini de bildik.bir de kırdığını kar bilip acıttığından haz olanlar oldu ,onu da Allah'a havale ettik..böyle böyle öğreniyoruz işte...Öğretenler sağolsun:)
Sevdiğimiz kadar affediyoruz Profösör..Çok kırıldık daha da kırılırız yeter ki biz kırmayalım.Kırılan olalım ama kıran olmayalım..
öz'üm @ Kalp kırılıyor ama, tamir eden ustası yok. Yıllarca bunun sızını çekenler var.
Şükriye Karahan@ Teşekkür ederim. Karşılıklı nurlanıyoruz.
Kelimeler Dunyasi @ Elbette, düş kırıklığı daha zordur. Çünkü düş inanmak istediklerindir. İnancımızı yitirirsek o zaman yaşamın anlamı da kalmaz. Ölmüşüz demektir.
Yorum Gönder