Eşyanın tabiatında güçler, çekici birer merkezdirler. Allah'tan başka hiçbir güç, kendi başına tam bir güç değildir. Sonradan tahsis edildiği için, varlığı bir etkileşim içinde diğer varlıklarla kaimdir. Böylece kainattaki irili ufaklı varlıklar birbirini tamamlar. Öğrendiğimiz ve bildiğimiz güneş sistemi de kainat nizamı içinde, daha nice güneş sistemlerinin birer parçası halinde sonsuzluğa kadar giden, aklın ve hayalin alamadığı bir mevcudatı oluşturmaktadır. Bir değil binlerce güneş sisteminin var olduğunu düşünecek olursak, her biri kendisine bağlı hareket eden sayıyla ifade edemeyeceğimiz nice milyarlarca yıldızlar birer uydu olarak, merkezlerini oluşturduğu güneş sisteminin de gücünü bize göstermektedir. Güç merkezdedir. Merkez de güçtür.
Dünyayı yönetenler ise, ne Amerika, ne Rusya ne de Çin'dir. Dünyayı yöneten asla denetlenemeyen insiyatifli ailelerdir. İnsiyatifli ailelerin, ırkı, cinsi, dini, imanı yoktur. İnsiyatifli ailelerin tek bir güç olarak sadece varlıklılarını sürdürmekten başka bir dertleri yoktur. Dünya düzenine bakarsak eğer, sevgi, şefkat, merhametin olmadığı, barış, huzur ve mutluluğun olmadığını görebiliriz. Hakkaniyetin olmadığı, zulmün hüküm sürdüğü, barışın olmadığı, savaşların sürdüğü, itidalin olmadığı, anarşi, terörün bir veba salgını gibi insanlığı tehdit ettiği, hormonlu hirbit tohumlarla genlerin geliştirilip, insanların bile klonlanarak kopyalanabilecek bir hilkat garibesi yaratıkların oluşturulabileceği bir bilim dünyasının hezeyanlarını görebiliriz. Yörüngesinden fırlayan bir gezegenin yörüngesinden çıkması, freni patlayan bir kamyonunun frenlerinin tutmaması kainat ve insanlık için ne büyük felaketlere ve facialara sebep olabileceğini düşünmeden edemiyoruz. Dünyayı insiyatifli ailelerin pay etmesi değil, kazanımlarımızı adilane olarak paylaşmamız durumunda ancak başımıza gelebilecek felaketleri durdurabilir ve önleyebiliriz. Bir kişiye dokuz, dokuz kişiye bir hissenin pay edilmesi demek, binlerce kişinin bir kişiye ram olması demektir. Köle olması, parya olması demektir. İnsanları sömüren böyle bir güç kontrol edilemeyen bir güçtür. Kontrol edilemeyen ve denetlenemeyen güç, güç değil ancak felakettir. Her felaket zincirleme olarak bütün felaketleri tetiklemesi kaçınılmazdır.
İnsan yeryüzünün halifesidir. Bu sorumlulukla doğru yolda, hep birlikte, bir ahenk içinde kula kul olma değil, Allah'a kul olma bilincinde yaşanan hayat ancak "Asrı saadet"tir. Asır saadet varsa adalet ve hakkaniyet vardır. Zulüm yoktur. Asrı saadet varsa, sevgi, şefkat ve merhamet vardır. Anarşi ve terör yoktur. Asrı saadet varsa rahmet ve bereket vardır. Açlık ve kıtlık yoktur. Asrı saadet varsa barış ve kardeşlik vardır. Savaş ve düşmanlık yoktur. Bu dünya sevgi üzerine yaratılmıştır. Sevgi var olma özümüzdür. Sevgiyi korumak, yaygınlaştırmak demek en büyük gücü gönlümüzde taşımamız demektir. Ancak bu şekilde Allah'a dayanan, peygamberini rehber edinen insanlık, insanlığı yok edecek ve felaketleri tetikleyecek kontrolsüzlüğü kendi yapısı içinde asla barındırmayacaktır. Tam aksine huzur, mutluluk, rahmet ve bereket olacaktır. Çünkü güçlülerin değil, haklıların güçlü olduğu bir merkez, inanarak, inandığını yaşayarak, severek ve paylaşarak oluşur. Bu sadece insanlığın bir ve birlik olması değil; bütün yaratıkların tek bir yürekte Allah sevgisiyle ve sonsuz bir güçle atması demektir. Bunun adı İslamiyet, bunun adı müslümanlıktır.
Profösör
4 yorum:
Elinize sağlık, okunması, okutulması gereken bir yazı olmuş...
Etkileyici bir yazı ve güzel bir blog.. maşallah
Profösörüm yüreğinize kocaman sağlık tek kelime ile harika bir yazı olmuş...
Kelimeler Dunyasi@ Teşekkür ederim.
RaziN@ Teşekkür ederim.
YAŞAMSAL GANİMETLER@ Teşekkür ederim.
Yorum Gönder