İzleyiciler

21 Nisan 2012 Cumartesi

Razık ve Rızık

NTV 'de izlediğim haberde Hasankeyf'deki sular altında kalan Errızk caminin minaresi yeni yapılacak olan Hasankeyf camisinin minaresi olacağını öğrendim. Bu haberin bir haber değeri olduğunu biliyorum. Bir ağacı yol geçiyor diye kaybetmemek için bir başka yere nakledilerek dikilmesi gibi bir davranış, aynı zamanda o ağacın kesilmesini önlemeye yöneliktir. Baraj altında kalan cami ve minaresinin, bir başka şekilde bir, başka yerde kullanılması tarihi bir değerin aynı zamanda yaşatılması demektir. Bunu takdirle karşılıyoruz. Asıl mesele haberi veren televizyondaki spikerin, ya da önceden hazırlanan editöryanın kendi kültürümüzden, hatta iletişim dilinden ne kadar da yoksun olduğudur.

Hepimizin bildiği gibi genç Türkiye Cumhuriyeti Büyük Osmanlı Cihan Devleti'nin mirası üzerine kurulmuştur. Türkiye Cumhuriyeti batılılaşma adına tamamen kendi değerlerini reddederek kurulmuştur. Osmanlının bütün kültür değerleri aşağılanmıştır. Sonuçta Türkiye toplumu yozlaşarak kimliksiz, ne batılı ve ne de doğulu olabilmiştir.  Osmanlı bir cihan devleti ve dolayısıyla, bütün cihanın toplum değerlerini barındırırken, geniş bir kültür yelpazesini de içinde barındırıyordu. Arapça, farsça, kürtçe, türkçe, rumca, ermenice, lazca, pomakça, bulgarca, ecnebice dediğimiz fransızca, ingilizce dâhil,  birçok azınlık dilleriyle bir bütünlük içinde, dünyanın hiçbir yerinde olamayacağı kadar zengin bir kültür mozağine sahipti. Fakat Türk toplumunun kahir çokluğuyla İslam inancıyla yaşaması birçok kelime ve kavramları da kökten bilmelerini gerektiriyordu.

Medya dediğimiz zaman dünyanın küçüldüğünü bilmeliyiz. Hatta internetin hayata geçmesiyle de, dünya küçük bir köy, küçük bir mahalledir. O halde bir kelimenin yapısını ve ne anlama geldiğini bilmeden ezbere, yanlış kullanmak bir televizyon için yüzkarasıdır. "Errızk camisi" yerine El Rızk olarak yanlış kullanılması demek dini, felsefi ve kültürel olarak kelimenin yapısını bilmemek ve bilmeden kelimeyi teleffuz etmek cüretini gösterebilmeleri de manidardır.  Rızık Allah tarafından verilir. Onun için "Errızku alellah" Rızık Allah'tandır denir. Allah için Er-Razık denir. Arap dilbilgisinde  "El" takısı belirlilik için kullanılır. Bu "El" takısından sonra gelecek harfin "Hurufu şemsi" ve "Hurufu kameri" olmasına göre okunuş şekli belirlenir. Bu arada ruhlar yaratıldığında Cenabı Allah yarattığı ruhlara "Ben sizin Rabbiniz, halıkınız ve Razıkınız değil miyim"  diye sorduğunda ruhlar hep birlikte "Evet!.. Sen bizim rabbimiz, Halikımız, ve Razıkımızsın" diye cevap verirler. Razık ve rızık kelimesi çok önemlidir. Varoluşumuzun nüvesidir. Bu kelimeyi bir kitle iletişimci olarak bilmemek ve öğrenmemek büyük bir talihsizliktir.

Profösör

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...