Eğer bir toplum bilinçli toplum ile tüketici toplum arasında gidip geliyorsa, o toplum hayatını, içinden çıkılmaz bir sendrom olarak yaşıyor demektir. Rotası belli olmayan, freni patlamış, hızla yol alan bir kamyonun akıbeti sadece kendisine değil, o toplum içinde herkese olumsuz etkisi olacak bir faciaya yol açacaktır. Başta solumuş olduğumuz kapitalist sistem, liberal hipnotizmasıyla insanı bir tüketici formatına dönüştürüp, efendilerin kölesi ve efendilerine bağımlı hale getirecek, reklam ve pazarlama sonucu birer alışveriş delisi haline getirecek, her türlü enstrümanı kullanmaktadırlar. Kişi, fıtri ve doğal bir hayat felsefesinden kopartılıp, yapay, duygularını semirtecek bir marazi düşünce sistemi içinde paradoks bir hayatı tercihe zorlanacaklardır. Bu teslimiyet ve köleliğin başlangıcı başta cehalettir. İslam anlayışına göre sağlığın, huzurun, mutluluğun ve bereketin başlangıcı önce cehaleti gidermektir. "Allah'ın adıyla oku" emrinin yerine getirilmesiyle cehalet gecenin karanlığının perde perde aydınlanmasıyla giderilmesidir. Kişi okumak, öğrenmek ve bilmekle bilinçlenmenin ilk kapısından adımını atarak girmesi demektir. Akıl sahibi insanlar, inancıyla, irfanıyla, vicdanıyla, iradesiyle, kendisine yön verdiği gibi, bilinçli birey olarak toplumun bilinçlenme mayasını oluşturacaktır. Bilinçli toplum da, hiç bir maddi ve manevi bir tasmayı asla boynuna vurdurmayacak, prangayı ayaklarına taktırmayacak, kelepçeyi de bilekçe olarak kullanmayacaktır.
Zamanımızda moda, varlık itibariyle bir sömürü aracıdır. İnsanın ulvi inanç değerleriyle taban tabana zıt bir olgudur. İslam estetik olanı kabul eder. Bu etiğe, ilkeye ve ahlaki kurallara bağlı bir güzelliktir. İslam giyim kuşamda tekâmüle ve gelişmeye izin verir. Hatta emreder. İnsan giyim kuşamda ya İslam dairesi içinde yaşar, ya da islam dairesi dışında herhangi bir anlayışı benimseyerek giyim kuşamda bir hayatı tercih eder. Eğer kişinin İslami değerlerle ilgili yaşama hassasiyeti varsa, başta cinselliği teşhir eden, fikri ve hissi duygulardan uzak duracaktır. Sonra da kendisi için ahlaki ve estetik düşünce ve duyguların birleştiği bir temayı içeren giysileri tercih edecek, bununla da inandığı değerlere göre bir hayat tarzı belirleyecektir. İslam inancında giyim ve kuşam, kadın için de, erkek için de kesinlikle cinselliği içermeyecektir. Kıyafet sadece giyim ve kuşam değildir. Kıyafet kişinin aynı zamanda taşıdığı hal ve hareketleridir. Çünkü insan giyim kuşamına göre hareket eder. Ya da hal ve hareketini giyim kuşama göre belirler.
Bugün giyim kuşamda moda, dünya trendlerine göre belirlenmektedir. Aynı zamanda eldeki kumaş stoklarına göre de hareket edilmektedir. Giyim kuşam bir inancın, bir dünya görüşünü taşıyan insan üzerinde bir vücut dilini oluşturan en önemli bir unsurdur. Kadın veya erkek taşıdığı kıyafet ve davranışlarıyla bıraktığı imaj, bilinçli bir hanımefendilik ve bilinçli bir beyefendilik değerleridir; ya da her ikisi için ulvi değerleri taşımayan, sıradan birer moda tutkunu mahkümlardır. Bilinçli kullanıcı değil, tam aksine tam bir tüketici mahkümudur. Nice tesettür modacılarının düştüğü handikap da, kreasyonlarında taklitçi, abartılı, kıyafetlerde uyguladığı gereksiz aksesuarlarla, kadını ulviyeti taşıyan bir insan imajı yerine, kendi kafalarınca kadına alımlı, şirin bir kadın görüntüsü vermeye çalışıyorlar. Adı üstünde tesettür, özellikle kadını kadınlık cazibesinin içinde bulunduğu bir kıyafetten alıkoymaktır. Giyim kuşamda kafa karışıklığı içinde olan üretici firmalar ve kullanıcılar, önce vicdanının sesini aynaya bakarak duymalıdırlar. Giyim kuşamda kıyafet başka kültürlerin sömürüsünde bir yama gibi durmamalıdır. Kıyafet inanca, ahlaka, adaba, geleneklere, kültürümüze dayalı düşünce ve duygudan kaynaklanmalıdır. Kıyafet tasarımı ancak bu ulvi değerlerle yüklü, anlayış içinde gelişirse tekamül bulabilir.
Profösör
5 yorum:
Tesettür modası diye bir şey çıktı tesettir gerçek anlamı dışında kullanılmaya başlandı..Güzel giyip kuşam gibi algılanmaya başladı sanki!
Güzel konuya değinmişsiniz Hocam,sağolun...
Pabuç@ malesef bu yozlaşmayı dur diyen de yok. Herkez memnun hayatından.
Medanşeri @ Yediğimi, içtiğimiz, giyindiğimiz ve kullandığımız herşey bilinçli olmalıdır.
Ürettiğimiz yok, bol bol tüketiyoruz.İnancımızı da kullanıyorlar ve acayip kıyafetler yapıyorlar.Marka tutkunu olmayan bir nesil gelir umarm..
Yine çok güzel bir konuya değindiniz Hoca'm.
Teşekkürler..
Kelimeler Dunyasi @ Bilinçli birey, bilinçli toplum için yatırımlarımızı sağlamlaştırmalıyız.
Asahhara@ Ben teşekkür ederim.
Yorum Gönder