Bu başlık okuyuculrımız tarafından çok rahatsız edici bir başlık olarak görülebilir... Sanki kiralık kadın, kiralık katil kadar aşağılayıcı bir başlık... Biz yine de bu başlıkta ne de olsa gerçek payı olduğunu söyleyebiliriz. Kiralık kalem, kiralık kadın, kiralık katil, kiralık ev, kiralık araba ya da kiralık bisiklet gibi değildir. Ne yazık ki; kiralık kalemler bir anlamda kiralık asker gibi lejyonerlik yapan paralı askerler gibidir. Bu durumda olan yazarların önlerine bir metin gelir, o metni kendi üslup ve algı usüllerine göre yeniden kaleme alara, metnin içeriğine vicdanen, aklen, zihnen katılmasalar bile, yazdıklarını patronlarıyla anlalaşma gereği olarak savunmak zorundadılar. Ne yazık ki; patronun da üstünde bir patron vardır. Bu böyle zincirleme olarak devam eder gider. Bu yazarlar asıl kime hizmet ettiklerini bilemeyebilir ama onlar ihanet içinde olduklarını iyi bilirler.
...
Kiralık kalemler, basın yoluyla milletin değerlerine küfredip saldıracaklar, askerimizi ve polisimizi eşkıyanın karşısında bir taraf gibi görüp terörle eşitleyecekler, devleti halkına karşı zulüm işliyor şekmlinde gösterecekler, kanun, nizam, ahlak, vicdan tanımıyarak eşkıyalığı, vandallığı, eşitlik, özgürlük olarak görecekler, buna karşılık milletin seçtiği iktidarı alaşağı etmek için de kirli ittifaklar içine girerek, bütün dünyaya ülkesini ve yöneticilerini şikayet edecekler. Elbette bunların tepesine devlet binecek ve devlet içinde ne kadar parelel örgüt mensubu varsa inlerine kadar girerek onları bir bir temizleyecektir.
...
Kiralık kalemlerden biri, yada illegal yapılarla ilgili olan birisi hapse düştüğünde, Ona "Şöyle iyiydi, böyle iyiydi, iyi insandı, hiç kalp kırmazdı. Mesleğini iyi yapardı" gibi övgüler düzerek, güya onlara haklılık payı vererek, devlet mekanizmasını küçümseyen, yeren ifadelerle algı operasyonu yapan yazar ve çizerler; hiç yabancı film izememiş gibidirer. Yabancı filmlerde filmin düğümü en son olarak o filim bitiminde çözülür. Çok iyi bildiğimiz film kahramanı, filmin sonunda bir katil, bir cani, bir hırsız, bir dolandırıcı ve bir sapık olarak karşımıza çıkıverir. Bütün sinema seyircisi filmin sonunda yanıldığını anlamış olur. Filmin senaristi sinema seyircisini ters köşeye yatırmıştır, bütün sinema seyircisinin ön yargılarını yıkmış ve onları yanıltmıştır bir kerre. Hülasa hayal kırıklığı yaşamamak için illegal yapıların borazanlığını yapan gazeteci, yazar ve çizerlerin algı operasyonlarına kapılmamak gerek!.. Onlara inanmamak gerek!.. Aksi takdirde yanıltılmakla kalmayıp, inancınız ve umudunuz hayal kırıklığınızla yok olur.
Profösör
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder