İzleyiciler

3 Haziran 2014 Salı

"Dur"dan, "Çüş"ten Anlamak



"Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir; tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir." diyordu hocalarımız bize. Bir hocamızın da boy boy ve kademeli kalınlıkları olan, bir numaradan beş numaraya kadar numaralandırdığı  sopaları vardı. Hocamız her zaman sopalarıyla övünürdü. "İyi ki sopa cennetten çıkmış" derdi. Sonra da kendisinin medresede okurken iken, çok yaramaz bir talebe olduğunu söylüyor, bir taraftan falakaya nasıl yatırıldığını, "Eşşek sudan gelinceye kadar" nasıl sopa yediğini  ballandıra ballandıra, hemde bu hatırasını kendisine bir övünç meselesi yaparak  anlatırdı bize. "Biz altmışsekiz kuşağı gibi anarşit olmadık; molla olduk; ağır takıldık" derdi. 

Şimdi bakıyorum da canım cicim yetiştirilen şimdiki cici gençlik; burnunun ucundaki sivilceyi görmüyor da çiçek, böcek deyup sağı solu, etrafı yakıp yıkıyor. Gaza geliyor, gaz yiyor; bana mısın demiyor. Maske takıp, yüzünü gizliyor; tomanın üzerine çıkıp, zafer işareti  yaparak kendisini  kahraman sanıyor. Okuyup da adam olamayanlar çapulcu oluyor; eşşek bile olamıyor. Oysa eşşek bile "dur"dan "çüş"ten anlıyor. 


Profösör

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...