İzleyiciler

22 Aralık 2011 Perşembe

Dostluğu aşkta değil; aşkı dostluklarda bulabiliriz.

Hayatımızın kimyası tek kelimeyle dostluktur diyebiliriz. Dostluk karşılıklı gönül kazanımıdır. Dostluk karşılıklı hoşnut olabilmektir. Dostluk bizi bütün değerlerin üstünde Allah'a götürür. Aşk, tutku, cinsellik gibi kavramlar, bir ilişkinin ömür boyu barışçıl bir şekilde sürmesini sağlayamaz. Aşk umulmadık bir anda ve umulmadık bir durumda karşımıza çıkabilir. Aşk mutluluğumuzun sadece bir başlangıç noktasını teşkil edebilir. Aşk insanın duygularını, fikirlerini ve zihnindeki bütün kirlilikleri temizlemede etken bir madde gibi bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. Asıl bundan sonrası önemlidir. Sanki kendimizi yeniden format atılmış gibi hissederiz. Bu yeni formatta adeta dünyaya yeniden gelmiş gibiyizdir. Önemli olan Aşkın bahşettiği kimya ile önce bütün iyilikleri, güzellikleri doğru bir başlangıç noktasına taşıyabilmektir.

Bütün aşklar tatlı başlar. İlkeli ve insanlık değerlerinden ödün vermeyen insanlar, duygularını da bir disiplin dâhilinde yönetebiliyorlarsa, mutluluklarını perçinleyebilirler. Bir ömrü hakkaniyetle, huzurla ve mutlulukla paylaşmak adına tarafların üzerine düşen sorumlulukları vardır. Aşk başlar, kavak yelleri eser, bazen savrulursun. Aşk başlar hayatın anlamlaşır. Aşk başlar, üç adım sonra karşımıza bir kavşak belirir. İki yol vardır. Birinde sevgi, şefkat, merhamete bağlı değerleri ve paylaşımları içeren dostluk vardır. Bu dostlukla iyi günde, kötü günde, mahşere kadar bir birliktelik yaşarsın. Bir insan her ne durumda olursa olsun, kendini ararsa eğer, ancak dostluklarda bulur. İçinde sevinç, heyecan, coşku eksik olmaz. Bu yol mantığın duygularla birleştiği yoldur. Diğer yol ise; kendilerinde ruhi bir disiplin edinememiş insanların, düştüğü bir çıkmaz sokaktır. İçinden çıkılamayan bir labirent ve iğneli bir fıçıdır. Aklı, mantığı ve sağduyusuyla değil, nefsiyle bencilliğiyle duygularının esiri olmuş bir dünya insanının düştüğü bir çukurdur.

Sevgi, şefkat, merhamet aşk ve cinsellik olmadan, dokunmak demektir. Sarılmak demektir. Öpüşmek ve koklaşmak demektir. El ele olmak ve ömür boyu içli dışlı yaşamak demektir. Birbirinin yüreğine ve ruhuna dokunmak demektir. Bu cinsel ve bedensel bir durum değildir. Bu ruhsal bir doyum demektir. Bu ruhi uyumlulukla kazanılan frekans bütün varlıklara mutluluk aşılayan ve değerine değer katan bir yansıması olacaktır. Böyle bir birliktelik dünya hayatı sonrası, mahşeri de kapsayacaktır.

Aşkla başlayan birliktelikler hüsranla bitebiliyor. Aşkta içinden çıkan bir dostluk oluşmayabiliyor. Dostluğun olmadığı, türü ne olursa olsun her türlü insani, ticari, vicdani ilişkiler olumlu bir şekilde sürmüyor. Umulanlar karşılık bulmuyor. Oysa dostluklar içinde oluşan aşk ve diğer bütün ilişkiler duygularını ilkeli bir şekilde birbirlerine yansıtabiliyorlarsa, o zaman ilişkiler birbirinin rızasını kazanacak şekilde mahşere kadar sürebiliyor. Dostluğu bulmak istersek, yapısı gereği, aşkta bulamayız. Oysa aşkı ilkeli dostluklarda bulabiliriz.

Profösör

13 yorum:

Nini Nileud dedi ki...

Nasıl da doğru söylediniz, tabii yılların tecrübesi. Sizden öğreneceğimiz çok şey var Profösör...

Yaşım daha genç fakat ben de bir kaç kıyasla anladım ki her şeyin temeli gerçekten dostluk...şu an ki ilişkim, 3 seneyi aştı fakat sonsuz saygı, anlayış barındırıyoruz hala. her şeyimi anlatıp, akıl danışabiliyorum. bir problemim olduğunda beraber çözebiliyoruz vb... hatta kendi kendime benim en yakın arkadaşım kim diye sorduğumda hep aklıma ilk aşık olduğum kişinin adı geliyor. ne mutlu ki şanslıyım bu konuda. bir gün bitse bile, her ne nedenden biterse bitsin asla düşman olamayacağım kadar aramızda kuvvetli bir bağ var bu sayede...

Milena dedi ki...

hocam
bu kadar mı güzel anlatılır..Emek vermeyi,herşeyi paylaşmayı önemsemeyen sadece heyecan peşinden koşan ne çok insan ve ne çok yıkılan evlilik var böyle..

Emine dedi ki...

en büyük zenginlik olur söylediğiniz..

Pabuc dedi ki...

Sonsuz dostluklara...

agresif prenses dedi ki...

çok güzel anlatmışsınız elinize yüeğinize sağlık...

darısı başıma diyim bari :D

otuzundansonra dedi ki...

çok doğru tespitler bunlar profösör,yüreğinize sağlıkk

YAŞAMSAL GANİMETLER dedi ki...

Güzel yazı için gönlünüze sağlık aşk, dostluk..Ne çok sözüm var aslında üzerine söyleyecek şükür ki dostluğu daim aşkımla evliyim..=)Hayırlı cumalar olsun size de=)

pınarpare dedi ki...

işte bu diyebileceğim türden bi yazı olmuş bu profösör.fikrine sağlık...en iyi dostum diyebildiğim bir adamla geçiyor ömrüm ne mutlu.oldu da akşam geç saatlerde geldi birimiz eve yada dışarda birlikteydik de evimize geç geldik.saat kaç olursa olsun karşılıklı birer çay yada kahve içip sohbet etmezsek ertesi gün eksik hissediyoruz kendimizi...

uzunincebiryol dedi ki...

Dostluklar daim olsun inşallah, Allah dost görünüpte olmayanların şerrinden de korusun, amin.

uzunincebiryol dedi ki...

Aşkın doslukla var olmaya devam ettiği bir gerçek. Aşkın alevini söndürmeyen tek şey sevgi saygı ve tabi en yakın dostluk yoksa dost olamadığında kalbin aç, bitap, yaralı bir kuş, maneviyat eksik, kalp kırık olduğunda o kırıklık insanın hayatını zindana çevirir, sevmek ve sevilmek herkes için karşılıklı olur inşallah.

öykü dedi ki...

o zaman
2012 den

en cok

guzel dostluklar dıleyelım

sevelım sevılelım

herseyden en onemlı sey bu dunyada
SEVGİ

KELİMELER DÜNYASI dedi ki...

Aşkın içinde dostluk, dostluğun içinde aşk...bulabilen şanslı kullar...Dostlukta aşk var gerçekten...

Asahhara dedi ki...

Tüm yaralı kalplerin okuması gereken bir yazı :(

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...