Umut etmek mutluluğun ilk adımı olarak düşünülmelidir. Umut etmek inancımızın temel ilkelerinden olup, aynı zamanda yaşama inancımızı her tür olumsuzluklara karşı koruyan ve güçlendiren bir panzehirdir. Umut etmek; doğruluk, iyilik ve güzellik değerlerinin bir bütün olarak yürekten istenmesidir. Kim ki hayatı boyunca yanlışlardan doğruluklara, çirkinliklerden güzelliklere, kötülüklerden iyiliklere koşarsa, umut ettiklerinin karşılığını bulma hakkına da sahip olabilecektir. Umut etmekle inandığını yaşamak, inandığını yaşamakla umut etmek arasında birbirine girmiş değerler bağlantısı vardır.
Bir insanın umut ederek yürekten inanması, inandığı değerler üzerinde ömrünü geçirmesi, ömrünün en zor anlarında ve olumsuzluklarında bile, olan biteni hayra yorması demek, kendisini yüce Allah'a teslim etmesi ve vekil tayin etmesi demektir. Ancak o zaman kişi bütün benliğinde kendini var eden değerlerle güçlenerek muradına erecektir. Umut ederken kişinin sabırlı olması, hakkı ve hakikati bilmesi, yaşaması ve savunması, bunun yanında sıkıntılara karşı sabretmesi ve sabrı tavsiye etmesi esastır. Bununla birlikte umut etmek kişinin inancından yaşantısına kadar, her haliyle yüce bir değere kendisini vermesidir.
Umut etmeliyiz. Umut ederken de önce kendimizi gözden geçirmeliyiz. Kendi hatalarımız neyse onları bilip düzeltme yoluna gimeliyiz. Bizim bir nimet ve lütuf olarak kabul ettiğimiz varlıklarımıza da sahip çıkabilmeliyiz. Ahengimizi arttıran değerlerle bir hayatı talep ederken, ahengimizi bozan unsurlar ve olumsuzluklardan kaçınmalıyız. Eğer üzerimizde bulunan olumsuzluklar varsa, biran önce ondan kurtulma çareleri aramalıyız. Aynı zamanda destek almayı ihmal etmemeliyiz. Aksi takdirde umut etmenin karşılığı eli kolu bağlı olarak çaresiz kalmaktır. Böylece yalnızlığın kısır döngüsü içinde boğulmamız kaçınılmaz dolacaktır. Umut etmek için inancımızın gereğini olan nebevi bir hayatı sürecek olursak, hem mutlu oluruz hem de mutlu yaşarız. Ya gerçekten ruhumuz dipdiri olarak huzur bulacak, ya da kendi kendimizin sanki düşmanıymışız gibi ruhumuzu yaralayacağız. Sözün kısacası; eğer gerçekten yaşamak istiyorsak umut etmeliyiz., Umudumuzu Allah'tan kesmemeliyiz. Umudumuz varsa bizim için yaşam hakkı demektir.
Profösör
Profösör