İzleyiciler

30 Ocak 2012 Pazartesi

Öyle bir söz ki; Özümüzden bir söz.

Söz; insanın düşündüklerini, hissettiklerini, yaptıklarını, yapacaklarını ve yaşadıklarını, cümlelerde itinayla kullandığı kelime ve kavramların bütününe diyebiliriz. Nice sözler vardır ki; gönülleri fetheder. Nice sözler vardır ki; adamı ipe götürebilir. Ağızdan çıkan her sözün asıl mahreci, ağız ve dudak değildir. Onun çıkış noktası ve mahreci boğaz da değildir. Sözün bir anlamı da lisandır. Lisan dildir. Lisan insanın düşünce ve duygularının bir ifade şeklidir.  Söz, dilin ve lisanın temel malzemesidir. İnsanın ifade edeceği şeyler insanın beyninde türeyerek, zihninde bir bekleme sürecine girer. Zihinsel işlev ise beyin ile kalb arasındaki bir tasavvur etme yeridir. Beyin düşünür ve türetir, akıl destek verir, zihin de bu oluşumu şekillendirir ve bunu kalp ile paylaşır. İnsan kalbiyle hakikate inanır. Kalbimizle inanır ve kalbimizle zihnimizdekileri tasdik eder, doğrularız.. Kalbin evet dediği bir şey, yanılgısı yok denecek kadar doğrudur, güzeldir ve iyidir. Hulusi bir kalp ile bakılan herşey güzeldir. Hulusi kalp ile işitilen her ses güzeldir. Hulusi kalp ile hissettiklerimiz ulvi değerlerdir. İnsan duygusuyla, düşüncesiyle, davranışlarıyla iyi bir insan profili çizebiliyorsa eğer, işte O kişi bizim için vazgeçilmez değerli bir dosttur. Dostlarımızın bize güzel bir bakışı bizim içimizi eritmeye kadirdir. Dostlarımızın sözleri bizim için baldan da tatlıdır. Bir başka deyişle dostlarımızın sözü bize bal, başkalarına sirkedir.  Böyle insanların konuşmaları bizim içimizde güller açması için yeterlidir. Onların sözleri yılanı deliğinden bile çıkartır. Onların bakışları en azgın boğaları bile sakinleştirir. Onların bize dokunmaları bizim gönül yaralarımızı iyileştirmeye kâfidir.

Nice insanlar vardır ki; hakikati anlamaya algıları yoktur. Sanki kalpleri mühürlenmiş gibidir. Yalana teslim olmuş bir insan, daha baştan inanç sorunu yaşadığı gibi, hayatı sanal dünyadan ibarettir. Bir sözün, bir kavramın, bir fikrin derinliğine inemediği gibi, karşıt kavramları da karıştırarak, neyin iyi, neyin kötü olduğunu da zihinsel bir kısırlık yaşayarak kavram kargaşalığı içinde boğulup gitmeye mahkumdur. İyi bir sözün atfettiği mana bütün hayatı güzelleştirmek içindir. Kötü bir söz de hayatı zindan etmek için bir virüs gibidir. Bu virüs bütün vücudu ve bütün varlıklar alemini sarabilir. Bütün varoluş sistemini çökertebilir.

Nice insanlar vardır ki; hayatı ve dünyayı kendinden ibaret sayar. Kendisi için bencil bir hayat ve bencil  bir dünya yaratmıştır. Kendisini besleyen hayat damarlarını cehaletle ve bilinçsizlikle keser ve yapayalnızlığın içinde kendisine bile yararı olmayan bir mantık silsilesinin içinde mantıksızlığını yaşar. O tür kişiler size "Çirkinsiniz" de diyebilir. Oysa o kendi çirkinliğini dile getiriyor olabilir.  Sizin de öyle olmanız için bilinçaltı duygularının bir ifadesi olarak size yansıtıyordur. Ayrıca bu, o kişinin kendi duygu ve düşüncelerinin bir ifadesidir.

Nice insanlar vardır ki; hayatlarını varsayımlar üzerine kurmuştur. Oysa varsayımlar duygusal bir anafor oluşturmaktadır. Duygusal anafor zamanla takıntı halinde kırık bir plak gibi aynı nameyi tekrarlayıp duracaktır. Sağlıklı bir iletişim varsayımlar üzerinden değil de sorarak ve sorgulayarak net bir iletişim kurabilmektir. İletişim kurmak özen ister. Söz dağarcığı ister. Sözleri yerli yerinde kurabilmek ister. Ayrıca karşımızdakiyle empati kurarak, karşımızdakini  daha iyi anlayacağımız ve karşımızdaki tarafından da kendimizin daha iyi algılandığımız gerçeğini unutmamalıyız. Bizler var isek, birbirimizin sayesinde varız. Bizler ayakta durabiliyorsak mutlaka elimizden bir tutan vardır. Bizler eğer mutlu isek mutlaka seviyor ve seviliyoruz demektir. Bu halde yapmak istediklerimizin en iyisini yapmakla işe başlamalıyız. Hayatımızın her anında ve her koşulda mutlaka kendimiz ve sevdiklerimiz için yapacaklarımız vardır. Biz ve sevdiklerimiz için hayatı dolu dol yaşamalıyız. Hulusi bir kalp ile öyle bir söz söyleyebilmeliyiz ve işitebilmeliyiz ki, ancak o sözle mutlu olabilelim. "Seni çok seviyorum" sözünü sevdikleri için bir cümlede kurabiliyorsak ve "Seni çok seviyorum " sözünü kendimiz için kurulmuş bir cümlede işitebiliyorsak gerçek mutluluğu tatmış olacağız. Sevmek ve sevilmek Allah'ın rızasını kazanmak demektir. Ancak böyle bir mutlulukla özümüzde ve sözümüzde mahşere kadar huzur içinde yaşamış olacağız.

Profösör

6 yorum:

Asahhara dedi ki...

Çok güzel bir yazı Hocam. Teşekkür ederiz. Kalplerimize şifa niyetine oldu.

KELİMELER DÜNYASI dedi ki...

Kelimeler çok güzel, kelimeler anlamlı, kelimeler duygulu..Ziyan etmesinler yalan olarak kullanacaklarsa, ziyan etmesinler inanmadan konuşuyorlarsa, ziyan etmesinler kötülük için kullanacaklarsa...Elinize sağlık, çok güzel bir yazı..

Unknown dedi ki...

söz bilirsen söyle ibret alsınlar ,söz bilmez isen sus seni adam sansınlar........çok güzel yazmışsınız yüreğinize sağlık

Hayal Kahvem dedi ki...

Selam Profösör, bu güzel yazınıza Yunus Emre'den bir dörtlük ekleyeyim
istedim.

"Elif okuduk ötürü
Pazar eyledik götürü
Yaratılanı hoş gördük
Yaradan'dan ötürü"

öykü dedi ki...

cok sey ogrenecegımız bı yazı olmus tskler

Profösör dedi ki...

Asahhara@ Ben teşekkür ederim. Faydalı olabiliyorsak mutlu olurum.

Kelimeler Dunyasi @ Evet kelimeler yerli yerinde iyilik için kullanılmalı.. Güzellik için kullanılmalı.. Doğruluk için kullanılmalı..

BAHAR DALLARIM@ Teşekkür ederi. ayrıca katkılarınız için..

Hayal Kahvem @ Çok teşekkür ederim. senin katkın da hariküade idi.

öykü @ Ben teşekkür ederim. Her zaman beklerim.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...