İzleyiciler

20 Aralık 2011 Salı

Hoşgörüyü sözde değil, özde yaşamalıyız

Evren Allah tarafından yaratılmış varlıklar alemidir. Varlıklar alemi bir düzen içinde varlığını sürdürebilmesi için Allah tarafından ihdas edilmiş kanunlarla idare olunur. Tabiat kanunları dediğimiz doğa olayları, birbirine ilintili ve ilişkili olarak cereyan etmektedir. Mahlûkatın içinde İnsanın dışında akli melekesi olan hiçbir varlık yoktur. İnsan düşünen, inanan, akli melekesini çalıştıran, vicdan sahibi ve iradesini iyi, ya da kötü yönde kullanabilen tek varlıktır. İnsan ve insanın dışındaki bütün varlıklar evrenin işleyişinde hem etkileyen, hem de etkilenen birer unsurlardır. Diğer varlıkların en çok etkilendikleri ise, insanın yaratılış sırrına aykırı hareket etmesiyle kendilerinin olumsuz etkilenmesidir. Her tür afet ve felaketler birbirini etkileyerek bir çığ gibi büyür, birbirini zincirleme domino taşı gibi de süratle birbirini etkiler. Kutsal kitaplarda dünya hayatı içinde yaşanan bir sürü ibret verici afetler, felaketlerden bahseder. İnsanoğlu ne yazık ki ibret almaz ve kıyamete davetiye çıkarır.

Bütün canlı ve cansız varlıklar, Allah'ın koyduğu tabiat kanunları içinde yaşarken; insanoğlu için de bu dünyayı bir imtihan yeri olarak belirlemiştir. İnsanoğlu için peygamberler göndererek, inanç, ibadet ve ahlak eksenli kitaplar indirilmiştir. İnsan güzel ahlakı yaşayarak cenneti bu dünyada yaşar ve yaşatır. Eğer Allah'ın indirdiği kitaba göre, bir hayat anlayışı yok ise, hem kendine, hem topluma, hem de yaratılan bütün varlıklara karşı bir suç işlemiş durumdadır. Kötülükler ve çirkinlikler de birbirini etkileyen, felaket ve afetleri tetikleyen, hatta dünyayı cehenneme çeviren hareket ve davranışlardır. İnsan ne yapıyorsa karşılığını mutlaka ceza olarak gerecektir. Ne yazık ki işledikleri suçun cezası, aynı zamanda kendisi dışındaki insan ve diğer yaratılmışlara kadar sirayet edecektir. Çünkü insan tek başına hayat sürdüremeyen bir varlıktır. Bu sebeple yeryüzündeki bütün varlıklar hep bir arada ve bir düzen içinde yaşamaları kaçınılmazdır. Toplum olmak demek bir düzen ve nizam içinde yaşanması gereken ilkeleri başlangıçta kabullenmek demektir. Kimse kafasına göre hareket edemez ve kimse kafasına göre bir yaşam süremez.

İnsan olarak hepimiz herkesle ilişkili ve herşeyle iletişim halindeyiz. İnsanın kendisinin dışındaki varlıklar kendisine hizmet etsin diye yaratıldığına göre, bizlerin adil ve ahlaklı bir tutum içinde hayatımızı kazandığımız değerlerle paylaşarak sürdürmeliyiz. Birbirimizi anlamalıyız. Birbirimizle sağlıklı bir şekilde anlaşmalıyız. Sevgi, şefkat, merhameti hoşgörü kültürü içinde yaşamalıyız. Bütün güzel hasletleri kendimizde toplamak için, önce kul olma gereklerini yerine getirmeliyiz. Daha duyarlı ve daha tutarlı olmalıyız. Çünkü birbirimizi anlama ve birbirimiz tarafından anlaşılma demek, "Birimiz hepimiz; hepimiz birimiz" anlayışıyla karşılıklı iyi muamele etmek demektir. O zaman birbirimizi hal lisanıyla anlayabiliriz. O zaman gönül dostu olabiliriz. Hatalarımızla, sevaplarımızla bizler insanız. Beşeriz. Birbirimizi hoşgörüyle kucaklayıp, hep birlikte Allah'ın ipine sarılmalıyız. Eğer birbirimizin kalbini kırıyorsak, suçlu aramamalıyız. Nedeni her nedenden olursa olsun birbirimizden özür dilemek yerine helalleşmeliyiz. Özür bir tevazu ve gönül alma olsa da, helalliğin yerini tutması mümkün değildir. Kırılan kalplerin tamiri adına, helalleşmek demek, Allah huzurunda aynı zamanda karşılıklı boyun eğmek demektir. Bu sebepten hoşgörüyü sözde değil, özde yaşamalı; buna mukabil özür dilemek yerine karşılıklı helalleşmeliyiz.

8 yorum:

uzunincebiryol dedi ki...

Profösör güzel olmuş hele benim bir süredir düşünüp düşünüp içinden çıkamadığım bir konu. Çevremizle biz bir bütünüz, bu bütünün içinde olan her şey bizi de etkiliyor, başkalarının mutluluğu da mutsuzluğu da kötülüğü de iyiliği de. Sadece ben yaparım, söylerim gerisi kimseyi ilgilendirmez, beğenmeyen almasın, konuşmasın ya da ne bileyim beğenmeyen gelmesin, orda ne olup bittiği beni ilgilendirmez, bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın doğru sözler değil, muhakkak etrafımızda yaşanan her şeyin ucu bir gün sana dokunur, dokunabilir. Yaşadığımız hayat başkalarının da hayatını etkiler. Hep gönül dostu olalım inşallah, Sevgiler.

öykü dedi ki...

yaşam
ınsanlar
yasamın ıcındekı etkılesımler

yasanan hersey
yaptıgımız ıyı kotu hersey zıncırlemesıne bırbırımızı etkılıyor


guzel yazıydı Profösör

otuzundansonra dedi ki...

profösör ne güzel bir yazı olmuş,hayata,canlılara ve evrene ait güzel bilgilerle dolu,kalemine sağlık.

FeRaŞe dedi ki...

Bilgile riçin çok t.ler inanın çok hoş oldu ve okurken ok mutlu oldum. Allah'ın birliğinden bu kadar haberdar insanların etrafımda oluşu bloguma güzel yorumlarda bulunuşu beni çok mutlu etti. Yürekten inanmak huzura ne kadar eşdeğer, hamd olsun :)

Profösör dedi ki...

öykü@ aslında ne yapıyor isek kendimiz için yağıyoruz. Ama bunun yansıması diğer bütün varlıklara yansıyabiliyor.

Profösör dedi ki...

otuzundansonra@ Teşekkür ederim. Her zaman bekliyorum.

Profösör dedi ki...

FeRaŞe @ Ben teşekkür ediyorum. Hepimiz birbirimizin aynasıyız aslında..

Profösör dedi ki...

uzunincebiryol @ Evrende bulunan her birbirini etkiler ve birbirinrden etkilenir. Onun için bireysel iradenin dışında bizim gücümüzün yetmediği etkilişimler olur. Biz sadece üzerimize düşeni yaparız.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...