İzleyiciler

18 Mayıs 2011 Çarşamba

Bir annenin kızıyla ropörtajı


Ben bir anneyim.  Ben bir kız çocuğunun annesiyim. Benim kızım da benim gibi bir anne olacak. Onca hayat tecrübesi yaşamış bir insan ve bir anne olarak, çocuklarımızın geleceğini sevgi şefkat ve merhamet üzerine inşa etmeliyiz. O halde çocuklarımızla iletişim kurmanın temelinde, öncelikli olarak bunlar olmalıdır. Bu çerçevede çocuklarımızı baskı altında tutmadan iyi ve kötüyü, güzel ve çirkini, doğru ve yanlışı gösterebilmeliyiz. Onların terbiye görmesinde anneler olarak bizlere büyük sorumluluklar düşmektedir. Bu şuurla Kızım Zülâl ile kısa bir röportaj yaparak, onu anlamaya ve kendisini ifade etmesine yardımcı olarak işe başlamalıyım.



- Günün hayır olsun Zülalciğim.. Bugün nasılsın?

- Senin de anneciğim.. Bugün daha iyiyim. Güzel bir uyku uyumuşum. Tatlı rüyalar gördüm. Rüyamda, bu sene yaz tatilini küçük bir kasabada geçiriyormuşuz.  Deniz gören bir kasabaydı.. Bir sahil kasabası değil  ama, denize tepeden bakan bir havası vardı sanki. Kaldığımız evin bahçesinde yok yoktu.. Her tür çiçek birbirine girmişti kokuları hala burnumda..Rüya da olsa çok güzeldi.

- Demek yaz tatilinde bir yerde geçirmemizi çok istiyorsun ki, rüyalarını süslemiş olsa gerek bu duygun.

- Olabilir Anne !..  Ama  her şey kısmete bağlı değil midir? Sen öyle dersin ya hani? Sen de biliyorsun ki, okul ve iş hayatı bütün kış harıl harıl çalışmak insanı yorabiliyor. Zihinsel olarak bir doğada temizlenmek gerekiyor. Hiç olmazsa yaz tatilinde köyümüze gidebiliriz. Kısa da olsa bir haftalık tatil bile canımıza minnet Anneciğim.

- Kızım niye olmasın. Allah sağlık ve sıhhat verirse, bir tatil yerine gidemesek de,  kısmetimizde varsa eğer,  köyümüzde dinlenebiliriz.  Dedenler de bizi yanlarında görünce mutlu olurlar. Bak hem orda doğal meyveler, sebzeler  bizi bekliyor.

- Evet anneciğim.. Yumurtalar, sütler, peynirler ve yoğurtlar beni bekliyor. Folluktan yumurta alma işi benim olur. Severim ben tavukları.  Hele sarı sarı civcivlere bayılırım.



- Sarıkız'dan sütü anneannen sağar.. Ben sütü pişirir,  mayalar, organik yoğurt üretirim. Sen de bol bol  yazın sıcaklığında katkısız buz gibi doğal ayran içersin..
 
- Anneciğim zaten markete gelen yoğurtların tadı yok ki..  Sanki kireç gibiler. Kimse yoğurdum ekşimiş demez ama ben yoğurdun ekşisini ve doğal olanı tercih ederim.

- Hayırlısı olsun çocuğum.. Sohbetimiz bak nereye kadar uzadı. Ben bile özlemişim doğal hayatı..

- Tabi Anne.. Ben annem gibi tabiatı özledim. Annem kadar doğal varlıkları özledim. Çiçekleri özledim. hanımeliyi özledim.. Laleyi, sümbülü, papatyayı özledim.. Hayvanları özledim. Tavukları, kuzuları, inekleri özledim. Karıncaları, uçuşan kelebekleri özledim.. Beni sokan, canımı acıtan bal arılarını bile özledim. Köyümüzdeki top ağacı özledim. Kınalı kayaları ve esen rüzgarı özledim. Yaz güneşini ve kendi gölgemi özledim.

-Zülalciğim.. Güzel kızım.. Akıllı çocuğum sen çok duygulusun.. Beni de duygulandırıyorsun.. Ağlarım bak haa !.




Zülal Hakkında Kısa bilgi:

09-07-1999 Ankara’da doğdu. Doğar doğmaz kucağıma verildiğinde, gözlerini bana kocaman açıp ufak tuvaletini yaptı.. Bana o anda sıcak sıcak ceee dedi.  Özel zevkleri arasında, gitar çalmak, kitap okumak, resim yapmak ve voleybol oynamak gelir. Arkadaşları arasında fark edilebilen ve sevilen bir çocuktur. Annesinin bir tanecik kuzusudur. En çok kullandığı kelimeler arasında aşşşşkolsunnn gelir. En büyük hayali moda tasarımcısı olup, dünya turuna çıkmak ve annesini de hacca götürmek. Şu sıralar vazgeçemedikleri arasında patates kızartması ve dondurma geliyor. Ayrıca kendisine açmış olduğu Beyaz Sayfa blogunda kır çiceği adı ile yazılar yazıyor. Yaşından daha olgun olduğu için kendinden büyüklerle de iyi anlaşır. Ergenliğe girmek için ufak adımlar atan Zülal şu sıralar özgür düşünüp, özgür karar almak isteğinde. Ama bu annesinin engeline takılıyor.  Öncelikli isteği okulunu bitirip,  iyi bir üniversite kazanmak. Hayatı güzel görüp güzel yaşamak..

15 yorum:

Adsız dedi ki...

Ben balığın kafası karıştı!
Assahhara ve sizin sayfanızda aynı konu başlıklı postlar!

Aynı yorumları mı bırakmalıyız yoksa farklı mı, bilemedim ki?

eleni dedi ki...

yaklaşık 12 yaşında bir kız çocuğunun bu şekilde cevaplar verebileceğine inanmıyorum;marketteki yoğurtların kireç gibi olması mesela.Bu yetişkin insanların kullandığı bir kalıp bu kadar bariz belli.tabii yine de bir annenin çocuğunu anlayabimek için onunla röportaj yapması gayet hoş bir fikir ve de takdir edilesi:)

EvA dedi ki...

çok güzel bir yazı olmuş çok severek okudum bu arada bende mimlisiniz :):)

Unknown dedi ki...

Ben 12 yaşımda bu tür cevaplar verebildiğimi hatırlıyorum. Hatta neler söylüyordum bile... Hele ki kuşak ilerledikçe daha akıllıca konuşabiliyorlar. Ben ihtimal verdim. Fakat yazıda düzeltmeler yapıldığı kanısındayım :)

Adsız dedi ki...

herşey dilediğince ve gönlünce olsun Zülal'in.

belh dedi ki...

sayın profösör, merak ettim, Aѕαннαяα sizin kızınız mı?

Profösör dedi ki...

Asahhara benim öğrencim..

Asahhara dedi ki...

Hoca'm daha çırağız. Umarım öğrenci konumuna da ulaşabiliriz. Hürmetlerimle.. Her şey için tekrar çok teşekkür ederim bir kez daha. Allah razı olsun.

Profösör dedi ki...

Sıradan bir balık@ Size bir sendrom yaşattık ise üzülürüz. Bu çalışma asahhara'nın. Benim sayfamda bir alıntı olarak yayınladım. İznini alarak.

Profösör dedi ki...

eleni @ Zülal ağzının tadını biliyor. bu tabirleri ise annesinden öğrenmiş..

Profösör dedi ki...

EvA @ Teşekkür ederim.

Profösör dedi ki...

Gürhan @ Bütün yazılar edite edilir..

Profösör dedi ki...

Gülcan@ Bütün çocuklarımız mutlu olsun..

Profösör dedi ki...

Aѕαннαяα @ Teşekkür ederim...

Adsız dedi ki...

Röportaj yapılmamış anneciğim.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...