İzleyiciler

3 Aralık 2010 Cuma

Bir anne, Bir bebek, Bir de kedicik

Mehmet Akif  daha iki buçuk aylık dünya tatlısı bir bebek. Doğumundan bu yana pek sıkıntısı olmayan, Ağlaması zırlaması olmayan, bol bol uyuyan bir bebek. Mehmet Akif bebek, bir uykuya dalışıyla, dört beş saat kesintisiz, uyanmadan uyuması, ilk günlerinde  annesini korkutuyordu. Bu kadar uzun  uzun uyur muydu bebekler? Oysa Mehmet Akif bebek sanki uyumak için gelmiştir dünyaya. Annesinin de ilk bebeği olduğundan, çok fazla üzerine titriyordu sanki. Annesi bazen bebeğinin  bu kadar çok saatlerce, uzun uzun uyumasını istemeyerek onu uyandırıyordu. Mehmet Akif bebek "Gak" deyince süt,  "Guk" deyince altı alınıp temizleniyordu. Mehmet Akif şanslı bir bebekti vesselam.

Günlerden bir gün, Mehmet Akif bebek, mutat her günden farklı duruyordu sanki. Gülüyordu bebek kendi kendine. Melekler mi görünüyordu kendisine bilinmez ama, annesine olan bakışları annesinin içini eritiyordu. Gün boyunca annesi bir başka  çağırıyordu. O'na  "Bebeğimmmm!.." deyişiyle Mehmet Akif bebeğinin yüzünde güller açılıyordu. Bu güzel bebek o gün annesini bir başka emiyordu. Altı itinayla temizleniyordu. O gün banyosu da yaptırıldı Mehmet Akif bebeğin. Artık uyumanın vakti gelmişti. Zaten banyosu yaptırıldıktan sonra hemen uykuya dalıyordu. Her zamanki gibi banyo sonrası duyduğu rahatlık ve gevşemeyle, mışıl mışıl uyuması bekleniyordu bebeğin.  Ne mümkün? Sanki bir gariplik vardı bu bebek üzerinde.  Uykuya ait bir emare  yoktu.


Durmadan elini, kolunu sallıyor, ayaklarıyla tepiniyor, vücudunu oynatıyordu.  Bu da yetmiyormuş gibi "Agu" "magu" gibi sesler çıkartarak gülücükler veriyordu. Sanki bu bebeğin kimyası değişmişti. Mehmet Akif bebek gitmiş, yerine bir başka bebek gelmişti sanki. Beşik bile bir başka türden sallanıyordu. O bile yadırgamıştı bu duruma. Bütün gece uyumadı bu sevimli ve şirin bebek. Sanki bütün gece meleklerle konuşuyordu.  Bu bebeğin ne uykusu geliyor, ne acıkıyor, ne de ağlıyordu. Sadece gülücükler vermeye devam ediyordu. Annesi de pür dikkat O'na baka baka sabahladı. Annesinin gözlerinden uyku akıyordu ama bebeğin uyumaya niyeti yoktu. Annesi bir iki dakika uyku kestirmeliyim diyecek oldu. Önce yavrusunu aldı bağrına bastı ve onu öptü, tekrar beşikteki yatağına  yatırdı.

Son bir kez bakar bakmaz bebeğin annesi oracıkta kıvrılarak kendiliğinden derin bir uykuya daldı. Koskoca bir gecenin uykusuzluğu ve yorgunluğuyla anne gözlerinden akan uykunun tutsağı olmuş oldu. Bebek olanlara aldırmadan gülüşlerini sürdürüyordu. Bebek ve annesi evin giriş katında yaşıyorlardı. O günün sabahında şafak söker sökmez, bebek odasının pencere camının önündeki tül perdeler dalgalandı. Eve pencerenin aralığından bir kedi yavrusu  süzüldü. Gözleri çakmak gibi parlayan bu kedicik etrafına bir bakındı ve tereddüt etmeden beşiğe doğru yürüdü. Sonra da beşiğin içine girerek, Mehmet Akif bebeğin başını koyduğu kaneviçe oyalı yastığa başını koyarak bebeğin yanına yattı. Bebekle kedicik aralarında  beş on santimlik bir mesafede birlikte beşikte yatıyorlardı. 

Bu arada uykuya yenik düşen anne, gelişmelerden bi haber kıvrılmış uyuyordu. Bir anlık bir titreme gibi bir his oldu uykulu halinde. Bir rüya görüyordu sanki anne. Kendini çocukluğunun geçtiği evde buldu kendini. Kapıyı  eskiden tanıdığı anne kedi açtı bebeğin annesine. Onu içeriye davet etti.  Bir taraftan da acı acı miyavlayarak balkondaki yavru kediciklerinin yanına kadar götürdü anneyi. Rüya bu ya anne kedi dile gelmişti adeta; "İşte benim yavrularım dedi. Kedicikler birbirine sokulmuş uyuyorlardı. "Bir bebeğim, yavrum  kayıp onu bulamıyorum." der gibi acı acı bağırarak feryat ederek "Perişanım bak" dedi anne kedi bebeğin annesine. Mehmet Akif'in annesi rüyasında çok üzüldüğü belliydi. Sanki kendi bebeği kaybolmuş gibi, tarifi mümkün olmayan bir hisse kapıldı. Gerçekle rüya sanki perde perde, iç içe girmiş bir görüntü oluşturuyordu belleğinde.

Mehmet Akif bebeğin annesi, rüyasında yavru kedilerin annesi gibi gerçek bir duygu yaşarcasına, çaresizlik içinde kıvranırken, birden beklenmedik bir şekilde cep telefonun akşamdan kurulan alarmı çalmaya başladı. Anne birden irkildi ve uyandı. Kâbus gibi yaşadıkları rüyaydı. Ter içinde kalmıştı. Telefonun alarm düğmesini kapatır kapatmaz hemen beşikteki bebeğine baktı. Mışıl mışıl uyuyordu bebeği. İçi rahatladı, sevindi.  Bir de ne görsün? Bebeğinin yanında bir küçük kedicik uyuyordu. İki yavru birbirine söz vermiş gibi zarar vermeden kardeş kardeş aynı beşiği paylaşıyorlardı.
Anne birden irkildi. Bir an ne yapacağını bilmeden  durdu. Yüzünde garip bir tebessüm belirdi. Sonra arkasından korkar gibi oldu. Kedicik bebeğe zarar verebilirdi diye annelik duygusuyla tedirgin oldu. Telefon kamerasıyla bir poz almayı aklından geçirir geçirmez vazgeçti bu düşüncesinden.

Onları uyandırarak rahatsız etmek istemedi. Aklınca bebeğini emniyete almak için bebeğini kucağına alarak bir gölge gibi sessizce diğer odaya süzüldü. Kediciği uyandırmak istemiyordu. Bebeğini koltuğa yatırdı. Bebek hala mışıl mışıl uyuyordu. Hem de uykusunda tebessüm ederek, olan bitenden haberim varmış dercesine keyifle uyuyordu. Anne tekrar bebek odasına gidip bebeğinin beşiğini paylaşan kediciği karşıdan seyretmek istedi. Bebek odasının kapısına geldiğinde, beşikte kedicik yerinde yeller esiyordu. Nasıl oldu da kedicik kayıplara karışmıştı. Pencerenin olduğu tarafa baktığında tül perdeler hafiften sallanıyordu. Demek ki kedicik, bebeğin gitmesiyle o da beşiği terk etmişti. Anne pencereye koştu, perdeyi araladı ve pencerenin akşamdan aralık kaldığını da görmüş oldu.

Kafasını camdan dışarı çıkartarak bahçeye göz attı. İleriden, köşeden bir kedi miyavlaması geliyordu. Ne gariptir ki yanında rüyasında gördüğü eski evlerinin balkonunda yavrularına bakan ve kaybolan yavrusunu arayan anne kedinin yavrusunu yalarken gördü. Anne kedi ve yavru kedicik birbirine kavuşmuşlardı. Bu ilginç yaşanmışlık, rüya ve gerçekleriyle birlikte Mehmet Akif bebeğin dedesine malum oldu. Oturdu ve torunu için hissettiklerini öyküleştirdi. Mehmet Akif bebek, annesinin biricik bebeği, babasının biricik oğlu, dedesinin de biricik torunuydu. 

3 Aralık 2010 Cuma Saat 11: 35

Profösör

53 yorum:

Pınar dedi ki...

Mehmet Akif'in dedesi de güzel öykü yazmış.
Çocuklarımız çok değerliler.
Allah kimseye evlat acısı göstermesin.
Ve bütün çocuklar mutlu olsun.Aç kalmasın,sevgisiz kalmasın.

Profösör dedi ki...

Pınar@ Çocuklarımız bizim göz bebeklerimiz. Torunlarımız da..

Pilli Petro dedi ki...

Allah uzun ömür versin analı babalı ...

Profösör dedi ki...

Pilli Petro@ teşekkür ederiz.

Funda Karataş dedi ki...

bende açıkcası etkilendiğimi söylemeliyim..

mehmet akif bebek uyurken başucuna gelmiş bir melek sanki..
Annenin dinlenmesini sağlamış.. bebeğede gözkulak olmuş..

mehmet akik bebeğin melekleri eksik olmasın..

Hayal Kahvem dedi ki...

Selam Profösör,

Ne şanslı zamane torunları değil mi? Bu yazdıklarınız en büyük mirastır minik bebek için. Sonra okuyacak ve belki büyükbabası bu öykülere devam ettikçe, bunlar bir kitap olacak, ne dersiniz? Hoş bir hatıra olmaz mı sizce? Yüreğinize sağlık.

Funda Karataş dedi ki...

..yorumlarım neden iletilmiyor acaba

Adsız dedi ki...

Öncelikle Mehmet Akif in dedesine teşekkür edelim bu güzel öykü için.:)
Her öykünün içinde bir duygu,bir yaşanmışlık vardır ki bu yüzden çok severim böylesine anlamlı öyküleri.
Annelik insanlarda ve hayvanlarda aynı.Anne olmak,anne gibi hissetmek yaşamadan çok zor.Ancak 9 ay karnında taşıyıp,doğuran,emziren anneler bilebilir bu duygunun ne kadar yüce ve değerli olduğunu.
Annem bir gece rüyasında benim öldüğümü görmüş ve şeker yükselmesinden hastanelik olmuştu!
Anneler çok değerli,Rabbim onların acısını,kederini göstermesin.Arada anneme kızsam da,küssem de annemmm o benim ya,canımmm...
Çok teşekkür ederim bu güzel öykü ve davet için.

Unknown dedi ki...

çok güzell.çok severek okudum bu hikayeyi ne şanslı mehmet akif bebek :) mutlu güzel bir ömür versin Allah hem ona hemde ailesine.

Katun dedi ki...

kediler tuhaf varlıklardır...ve bebekleri çok severler asla zarar vermez ve tırmalamazlar.bilirim...oyüzden gözümde canlandı anlattıklarınız:)

Adsız dedi ki...

Mehmet Akif bebeğe hayırlı, huzurlu ve mutlu bir ömür nasip etsin Mevla...

Elif Kararlı dedi ki...

Allah torununuzu size ve tüm sevenlerine bağışlasın..Rabbim acılarını göstermesin..

Allah sizden razı olsun hocam.. varolunuz..

Unknown dedi ki...

çok keyifli bir hikaye...torun sahibi olmak harika olmalı.torun, evlat,hayvan sevgisi içiçe örülmüş.bizede bu nefis hikayenin tadını çıkarmak kaldı...teşekkürler...

Adsız dedi ki...

dedesi yazmış yine yazacağını!

Profösör dedi ki...

Funda Karataş@ Teşekkür ederim ziyaretin için. Meleklere imans amntünün esaslarındandır.

hayal kahvem@ Aleyküm selam. O4na bir hatıramız olsun istedim. Hislendim ve yazdım. Paylaştım sizlerle.

Funda Karataş @ senin postun bana geldi. acaba zaman zaman sorun mu yaşıyoruz. Çözülür inşallah.

Sıradan bir balık @ Teşekkür ederim size de. Annelerimiz kutsal varlıklardır. Onların değerini bilmeliyiz.

muyurt @ Evet Mehmet Akif Bebeğimiz çok şanslı. Teşekkür ederim.

SonsuzKuyu @B gerçek hikaye karşısında yazmamazlık edemezdim. Çünkü malum olundu.

Şirvan@ Mehmet Akif Bebek büyüyünce annesi ve babası gibi öğretmen olacak inşallah.

Pabuc @ Pabuç ben size teşekkür ederim. hayatın senin de tılsımlansın.

öz'üm@ Sağlıklı ve mutlu günler diliyorum size. Yazılarını takip ediyorum ayrıca. Sıkıntılarını paylaşıyorum. Umarım herşey yerli yerine oturacaktır.

Adsız dedi ki...@ Teşekkür ederim size de. Senin de yazılarını takip ediyorum. Yorumlarınız genelde onikiden isabet ediyor.

KELİMELER DÜNYASI dedi ki...

Güzel bir kahve, güzel bir öykü:)Mehmet Akif bebeğe mutlu bir ömür dilerim..

mavi dedi ki...

Ne hoş bir hikayecik. Merakla okudum sonunda ne olacak diye. Rabbim, Mehmet Akif'e uzun ve sağlıklı öümürler,kendisine, ailesine, vatanına hayırlı olarak büyümesini nasip etsin.

Profösör dedi ki...

Kelimeler Dunyasi @ Teşekkür ederim. Mehmet Akif Bebek mutlu bir ömrü olacak inşallah..

Mavi Balon @ Hasseten teşekkür ederim size . Onun da bir mefkuresi olacak insanlık adına..

LoveMeorLeaveMe dedi ki...

harika bi yazı bu profumm heyecanla okudumm :)) ben o mehmet akifi yerimmmm.. şimdi yeğenimin yanından geldim, o da minicik sadece 4 aylık ama hasta oldu :( çok öksürüyo :( Allah bağışlasın bu arada dedesinin torununu :))

Profösör dedi ki...

LoveMeorLeaveMe @ tüm bebekleri Allah korusun. Onların talihini açık tutsun. Yeğenine de geçmiş olsun.

Selen dedi ki...

Çok güzel bir öyküymüş ellerinize sağlık... Mehmet Akif bebeğin fotoğrafını da gördüm az önce, çok tatlı maaşallah.. Allah sağlıklı uzun ömürler versin. Anasıyla, babasıyla, dedesiyle büyüsün inşallah :)

Büşra Yürekli dedi ki...

Ablamın ilk bebeği Hüseyin dünyaya geldiğinde takip etmeye başlamıştım bu annelik nedir diye. Ablam Hüseyin'i emzirirkenki takiplerimde farkettim anneyle çocuk arasındaki o muhteşem iletişimi. Gözler birbirine bakardı, minik bebek gülümserdi. :)
Mucize.

Profösör dedi ki...

Selen@ Bütün çocuklar sağlıklı ve mutlu büyüsün.

seyyahbusra@ Evet mucize. Herkes görebilir hayatın sırlarını yaşayabilir. Şükretmek için.

Özlem dedi ki...

Mehmet Akif bebeğin şimdiden o kadar çok koruyucu meleği var ki, en başta ona duacı bir dedesi var... Çok şanslı bir bebek.Dilerim bahtı hep açık olur.

Bu arada yazı muhteşemdi. Okurken içim ürperdi, harika bir yazı...

LoveMeorLeaveMe dedi ki...

aminnnn :)

Profösör dedi ki...

LoveMeorLeaveMe @ Bütün dualara amiiinzdiyelim.

Özlem@ Teşekkür ederim. Yorumlarınızı beklerim her zemen.

. dedi ki...

Evlat badem,
Torun bademin içi,der annem...
Mehmet Akif bebeğe,annesi, babası, dedeleri ve anneanne / babaanneleryle mutlu,sağlıklı, uzuuun bir ömür dilerim (ve varsa (olacaksa) kardeş(ler)iyle tabi)

Profösör dedi ki...

ebruli günce @ "Evlat badem, Torun bademin içi,der annem..." bu sözü unutmayacağız. Teşekkür ederim.

Momentos dedi ki...

Efenim hayırlı olsun "baldan tatlı" torununuz... Allah güzel yazılar yazsın kaderine. Bu sayede okuduğumuz öykü de, okuyanların kalbini her daim sıcacık tutsun.
Elinize sağlık Profösör,

Saygılar,

Profösör dedi ki...

momentos @ Buna "Aminnnn "diyelim.

bendis dedi ki...

çok güzel bir öyküymüş profösör gerçekten insanın içi bi garip oluyor :)

Profösör dedi ki...

bendis @ vicdaniyet borcu, sevgi ve şefkat.

aprile dedi ki...

güzel bir ömür diliyorum Mehmet Akif bebeğe, sağlıklı ve başarılı. sizin de ellerinize sağlık, kahve eşliğinde çok iyi gitti öykü...

Profösör dedi ki...

aprile @ Teşekkür ederim ziyaretiniz için. Yine beklerim.

Ayse Yakar dedi ki...

mehmet akif'e benden de güzel dilekler var :)

Unknown dedi ki...

Çok güzel bir paylaşım olmuş, severek okudum ve Mehmet Akif bebeğin çok şanslı olduğunu düşündüm.. Sizin gibi bir dedesi olduğu için.
Sağlıklı ve huzurlu günler dilerim...

Profösör dedi ki...

tereyag kabı@ Bizden de size huzurlu ve mutlu günel dileriz.

S€SS!zZzC€ @ Mehmet Akif Bebek ve ben de sağlıklı ve huzurlu günler diliyoruz size..

Adsız dedi ki...

minik Mehmet Akif'i onu kanatları altında büyüten annesini ve tüm anneleri ve yavrularını melekler korusun :) yüreğinize sağlık torun baldan tatlıdır diye boşuna dememişler:) sağlık ve sevgiyle :)

Profösör dedi ki...

Mehmet Akif bebeğin de büyüklerine saygısı, sevgisi ve selamyları var. Tabi ki ailesinin de..

Siyah elma dedi ki...

Sübhanallah. Analı babalı büyüyüp, hayırlı evlat olur inşaallah... :)

Profösör dedi ki...

Sakar Hafiye @ İnşallah. Size de teşekkür ederiz.

Adsız dedi ki...

Cok hosuma gitti hikaye sonraki yaziyi anlamamistim simdi anlam kazandi tesekkurler benimde bir kedim var ve onu cok seviyorum.
kedimle alakasi yok ama bu tur seyler benimde basimdan gecti yuce yaradan herseyi ayan ediyor isterse, herkesin yavrusu tatli derlerya, Allah koyunu kuzusundan, kurdu yavrusundan ayirmasin, selamlar sevgilerrr

Kırmızı Çizmeli Kedi dedi ki...

Diğer taraftan belirtmiştim ama buraya da yazayım istedim. Cidden içim titredi okurken. Çok hoştu, çok su gibiydi... Çoğu insanın anlayamadığı tuhaf bir duyarlılığa sahiptir kediler, benim kırmızı çizmemde yaşayan kedim gibi:)

Unknown dedi ki...

İlkte uzun bir yazı diye üşengeçliğim çekiştirdi paçamdan ama sonuna kadar okudum, iyi ki okumuşum. Annelik eminim çok başka bir duygudur. Hayya en tadılası duygu olduğu düşüncesindeyim. Mehmet Akif bebeğe, biricik torununuza mutluluk dolu bir hayat nasip olur inşallah. Yavru kediciğe de tabii. :)

Mathilda. dedi ki...

Allah sağlıklı uzun hayat versin:)

Profösör dedi ki...

devletnur @Herkesin bir kedisi olmalı bence..

Kırmızı Çizmeli Kedi @Senin kedinin de resmini görelim biloğunda lütfen.. Bize elektrik verir..

MKumsal @ İnşallah efendim.

Mathilda @ Bütün evlatlarımıza sağlıklı bir ömür diliyorum ben de..

Unknown dedi ki...

gerçekten çok güzelmiş :) kesinlikle kısa film havasında, sizin anlatımınızdan da kaynaklanıyor bu, resmen her şey gözümde canlandı, sonraki fotoğrafı görünce daha çok oturdu her şey zihnimde :) tamamen senaryoluk bi olay olmuş, kısa film hatta bi animasyon geçti benim içimden :) Çekilse gerçekten süper olur.

Mehmet Akif'e ve kedisine sevgiler, Rabbim analı, babalı, dedeli :), sağlıklı büyümesini nasip etsin inş., yeğenim Ayşe Elif'in de selamı var Mehmet Akif kardeşine :)

Profösör dedi ki...

pieces of aysemor @ Allah razı olsun sizden..

Adsız dedi ki...

Bebekler gece özellikle uyanır derler melekler uyandırır mış tüm aile onun sesinden uyanıp ibadet etsin diye (bu arada doğrulama kodunu kaldırabilirmisinz)

ayrı yazılan de dedi ki...

harika. öyle böyle değil

Profösör dedi ki...

Ruhumun Cesareti @ Bebekler de melek değil midir zaten. Melekler de bebekler de masumdurlar.

Profösör dedi ki...

Ayrı Yazılan De @ tek kelimeyle harika diyorsunuz. Teşekkür ederim. Ben de sizin hikayeleriniiz takip edeceğum. Fırsat buldukça.

eslemce dedi ki...

Çok güzel bir öykü olmuş bu,yüreğinize sağlık.Bugün bütün gün yazılarınızı okudum,çok keyif aldım.Kitaplarımı çıkartıp okuyamadığım iş ortamında,ara ara bloğunuz açıp birşeyler okumak çok iyi gelecek diye hissediyorum.selamlar.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...