İzleyiciler

31 Mart 2017 Cuma

Demokrasi Gereği


Demokrasi halkın kendi kendini idare etmesi anlamını taşısa da, siyaset  demokrasi manivelesiyle halkın devlet mekanizmasını işletecek siyaset ve devlet  adamlarını belirler. Devlet mekanizması işlerlik kazandıkça ve tecrübe edindikçe  devlet adamları, genel müdürler, müsteşarlar, amirler ve memurlar bir işletim sistemi içinde halka hizmet verirler. Esas olan milletin adilane olarak istediği hizmeti  görmesidir.

Siyaset genel olarak partilerle kurumsallaştırılmış olsa da, sivil insiyatif, dernek, vakıf  ve bir takım  platformlar, siyasi hareketler gibi kurumsal siyasetin dışında da etkin siyaset yapma imkanlarına sahibiz. Zaten kurumsal siyasi partilerin de oy potansiyeli örgütleşmiş sivil insiyatifin birebir, birbirine olan etkileşim gücüdür. Düşünce ve ifade özgürlüğü var olduğu sürece, siyaset birey ve toplum hayatında aktif olarak yer alacaktır. Ayrıca günümüz bilişim çağında, her türlü iletişim ve bilişim araçları siyasetin diri tutulmasında önemli bir faktördür.

İnsanımız seçim ve referandumlarda, niyeti, birikimi, zihniyeti ne olursa olsun her tür görüşe saygı duyması gerekir. O seçmen olarak sadece sandık başında ve vicdanıyla başbaşa reyini belirtir.  Bizim  herhangi bir seçmen için niyet okuma hakkımız ve haddimiz yoktur.  Gündemdeki bir konuyu tartışmak ve eleştirmek elbette hepimizin hakkıdır. Bunun yanında birbirimize saldırmak, hakaret etmek ise hoş görülmeyecek bir ayıbımızdır.

Profösör

29 Mart 2017 Çarşamba

Kitap ve İnsan



Kitapların hayatımızda iyi ki yeri var. İnsanın iyi bir  insan olabilmesi için okuması, aydınlanması, cehalete karşı savaşması gerek. Okuyarak, öğrenerek, bildiklerini kendi hayatında uygulayarak iyi insan olması, olgunlaşması gerek. Onun için peygamberlere kitap gönderilmiş ve peygamberler kendileri de bizatihi kitaba uyarak insanlığa hakikati göstermişlerdir.
....

Bizim peygamberimiz ahir zaman peygamberi Hatemennebiyyin Hazreti Muhammed Mustafa Aleyhisselatü vesselamdır. Kuran'ı Kerim yüce kitabımızdır. Ne mutlu bize ki O'nun ümmetindeniz. Ne mutlu bize ki Gönül medeniyetindeniz. 
....
Kitap var okunacak, kitap var yakılacak. Bir kitap gönül teline dokunmalı. Bir kitabın vicdanı olmalı. Sevgi, şefkat ve merhametin kaynağı olmalı. Kitap kitap üstüne büyük kütüphaneler kurulmalı. İnsan okuyarak fikri de, vicdanı da insanlıktan yana adalet ve ahlak sahibi olmalı. İnsan kendini insanlık mefkuresine ardaamlı. Toplum içihnde örnek alınabilecek şerefli, haysiyetli ve hayırsever bir insan olmalı.

Profösör

Not: Kütüphanecilik haftasına istinaden 
YeniBirlik gazetesi, Buluşma Noktası sayfası için 
tarama ucuyla çizmiş olduğum bu karikatürümü sizlerle paylaşıyorum.  

Referandumda Evetçiler ve Hayırcılar


Bu zamana dek ülkeyi oligarşik düzen idare ederken, tamamen milletin iradesiyle devlet yönetimine ehil ve liyakat sahibi  milletin evlatlarının yönetime gelmesine sistem değişikliği demeye çekinenler, rejim değişikliği demelerinde bir sakınca olmaamlı. Oysa yapılan demokratik cumhuriyet yönetiminde köklü bir sistem restorasyonudur. Devlet ve hükümet metabolizmadaki sistem kaçaklarının giderilmesinde tahlil, teşhis ve tedavi yönteminin doğru ve bilimsel yöntemlerle daha işler hale getirilmesidir. 
.....
16 Nisan 2017 sonrası  referandum için; ülke dışındaki Batılı bütün sömürgeci devletlerin hayırcı tutumlarıyla, terörisst grupların ve ülke içindeki hayırcı tarafın birlikte bir blog oluşturarak,  cephe oluşturmasında ülkemiz  yararına mantıksal hiç bir izahı olamaz. 16 Nisan sonrası devlet içindeki bütün parazitler, piyonlar, vatan hainlerinin çanına ot tıkanacaktır. 
....
Bu arada sandıkta evet de, hayır da demokratik bir tercihtir. Sadece evet diyenler ile hayır diyenler dostluklarını bozmadan durdukları yeri yeniden konumlandırmalıdır. Kalp kırmadan tartışmak, istişare etmek demokrasi kültürü açısından önemi olduğu kadar, aynı zamanda devlet, millet ve memleket için yararlı olacaktır. Gerçek vatanseverler milletini, devletini ve memleketini   düşünür; bu anlamda her türlü fedakarlığa da hazır ve nazırdır.

Profösör

26 Mart 2017 Pazar

Delişmen


DELİŞMEN

Külü savur.
bir bulut üfle, bir kanat tut
ve ateşe gir..

Bütün bunlara "delilik"
deme.
zaten aşık olarak
bunu yapıyorsun!...

Sezer Özsen


Ocak 1994 - Harbiye

Not: 
Blogdaşım 
Sevgili Sezer Özsen,
namı diğer Momentos'un 
gönderdiği "Anıltı" ismli 
şiir kitabı elime geçtiğinde 
duyduğum heyecanı
tarif edemiyorum. 
Teşekkür ederim.
Bütün yüreklere şifa olsun.
Yüreğine sağlık
sevgili Sezer!.. 

Ocu Bucu Yok!


Toplumu sucu bucu diye ayırmanın bir mantiği yok. Çünkü hepimiz bir milletiz. Yeri geldiğinde hepimiz birer yuttaş ve vatanseveriz. İçimizde her türlü insan bulunacak ve hepimiz ne kadar Allah'ın emirlerini yeterince yetirebiliyoruz!.. Ne kadar iyi birer insanız, müslümanız ve vicdanlıyız!..  Asıl bunları düşünmeliyiz. Ona buna suç isnat etmek yerine Allah'ın emirlerini yerine getirmeliyiz. Allah sizler nasılsanız öyle  yönetilirsiniz diyor. O halde öyle de olsa, böyle de olsa ülkemizde olan bitenden hepimiz sorumluyuz. Nefsimizin zaaflarına uydukça bencilce davranabiliyoruz. Sadece kendi menfaatimizi düşünerek toplumdan bir bir kopuyoruz. Yanlızlaşıyoruz. 
.....
Aklınıza güvenmeyin; çünkü süphecidir. İnancınıaz güvenin, çünkü inanç herşeyin üstündedir, şüphenin üstesinden gelendir. Kalbinizin inandığı şey hakikat ise, inandığımız gibi yaşıyorsak eğer o toplumda ben  ben diyen hiçbir kimse yoktur. Biz diyen ve hepimiz diyen bir kitle vardır. 
.....
Şuur ben olmaktan biz olmaya ve hepimiz olmaya giden kutsal bir yoldur. Şuur et ve kemik gibi sarmaş dolaş olmanın ve birlikte iyiliğe koşmanın, birlikte kötülükle savaşmanın kutsal bir yoludur. Şuur ancak birey olarak değil, hep birlikte toplum olarak Allah'ın rızasını kazanmanın  kutsal bir yoludur. Bize düşen insanların kötü tarafından değil; ancak iyi tarafından tutmaktır. Bize düşen toplum içinde  birbirimize ihtiyaç duyduğumuzun idrakine varmaktır. Bize düşen birbirimizi yürekten anlamak ve anlaşılmaktır. Bize düşen bir yudum suyu, bir lokma ekmeği birlikte paylaşmaktır.

Profösör


14 Mart 2017 Salı

Türkiye İnancıyla ve Vicdanıyla Güçlüdür.


Bilinç şuur demektir. Hakka ve hakkaniyete uygunluk demektir. Batının Türklere ve Müslümanlara takındığı bu çirkin tavırı  bilinçli olarak nitelendiren yazar, siyaset bilimcilerimiz  ve diplomatlarımız var. Batı bu çirkin davranışını  kasten yapıyor. Türkiye'nin son dönemde hızla gelişmesi onları tedirgin ediyor. Bütün sömürü hortumlarının kesilmesi karşısında tükenmişliklerini yaşıyorlar.  Oysa Batı ve bütün Avrupa bugünkü Paris, Roma, Amisterdam, Londra, Berlin ve nice modern şehirleşmelerini doğuyu ve afrikayı sömürerek inşa ettiklerini biliyoruz.  Bugün açlık, sefalet, savaşlar ve terör varsa Batının haçlı zihniyetine bağlamak gerekir. Haçlı zihniyeti adaletin ve vicdanın hilafına zulmün ve acımasızlığın bir bir tezahürüdür.  Batının gösterdiği bu tepki İslamı da aşmış Tükiye ve Onun siyasi lideri  Recep Tayyip Erdoğan imgesiyle somut hale getirilmiştir.  Batı bütün değerleriyle çöküş halindedir.  Artık bundan sonraki güç ne toptur, ne tanktır, ne uçaktır; bundan sonraki güç haktadır, hakkaniyettedir. Bundan sonraki güç merhamet elini darda kalanlara uzatmaktır.  Türkiye inancıyla ve vicdanıyle güçlüdür. Onun için mazlumların yanındadır. Mazlumların dualarındadır.

Profösör 

12 Mart 2017 Pazar

Bencilliğe Bir Bakış


İnsanlar karşılıklı olarak çekim halindedir. Bence bu çekim insanların dışında da bütün varlıklar için geçerlidir. Böyle olunca da, bencil insanlar kendisi dışındaki bütün varlıklar tarafından itici bulunur. Çünkü bencillik kendisi için sadece çıkarcılığı gözetir. Kibir, gurur ve dışlanmıışlık bencil insanları içten içe bitirir. 

Profösör

8 Mart 2017 Çarşamba

Sevmek ve Sevilmek


Kimisi sevgiye aç, kimisinin karnı aç ve bi ilaç. Kimisi sevgisiz ilgisiz. Kimisi de şefkat ve merhamete muhtaç. Sevmek ve sevilmek varken nedir bu bencillik, hırs ve inat!...
Profösör

7 Mart 2017 Salı

Algıda Seçicilik


Neye ihtiyaç duyuyorsak vücudumuz onu istiyor, onu özlüyor, onu arıyor. Bir anlamda gözlüğe ihtiyaç duyuyorsak gözlerimiz gözlüklere kayıyor. Gözlük markalarıan ve gözlük modellerine bakıyoruz. Kendi kendinize sorun; benim acilen neye ihtiyacım vardır. Düşündüğünüz ve hissettiğiniz şeye kulak verin. İpuçlarını değerlendirin. İhtiyacınız her neyse onu değerlendirin.
Profösör
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...