16 Kasım 2017 Perşembe

Fotoğraflar da Konuşur




İşte ben!.. İşte pencerem!... 

Yine takvimden düştü bir yaprak. Sonbaharın son demlerini yaşayarak.  Kuru dallar arasında direnen en son yaprak o da düşecek yere toprağa karışarak. Kapıda kış; düşündürüyor insanı. Kış titretecek içimizi soğuk vuracak camlara. İşte geldik gidiyoruz; hayatımız buğulanacak.  Buğulu bir cam, parmak ucuyla yazılmış kaderimiz. Bir hüzün var  sanki; kalbimiz tertemiz. Sonbahar büsbütün hazan ve sonbaharla kış arası ağlamaklı oluyor insan. Hayal bu kış uykusuna yattığımız zaman; bir daha hiç uyanmamak. Yanan ocak yok, soba yok, mangal yok. Sadece içimizde yanan bir ateş var; koru yok, külü yok... Bir serçe gelir pencerene, karnı aç, kanadı kırık. Hallerden hal beğen; sanki pencerene gelen kırık kanatlı serçesin sen!..

16 Kasım 2017 Perşembe 
Buluşma Noktası /YeniBirlik gazetesi

2 yorum:

  1. Ne güzel yazmışsınız, konuşmaz mı hiç fotoğraflar esas samimi olan içinden duygu taşıran onlar.

    YanıtlaSil
  2. Ahsen Simsek@ Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil