İzleyiciler

31 Ekim 2016 Pazartesi

Hikmet ve Felsefe


İslam hikmeti ön plana çıkartmıştır. Çünkü Kur'an hakimdir. Biz de doğrudan doğruya Hakim olan Kuran'a inanır ve Kur'an hükümlerine teslim oluruz. İnandığımızı da cüzi aklımızla muhakeme eder, kalben ve aklen tasdik eder, inancımızı güçlendiririz. Kur'an bütünüyle hikmete dayalıdır. Kuran'ın hikmeti insan aklıyla sınırlandırılamaz. Çünkü Allah'ın hikmeti sonsuzdur. Bir taraftan da Allah bizim hakikati düşünmemizi, akletmemizi ve muhakeme etmemizi ister. Körükörü inanmamızı istemez. Onun için din mantıktır ve insan fıtratına en uygun din İslam'dır. Biz herşeye rağmen nakle kalbi olarak doğrudan inanır, aklen de inandığımızı nakille bağdaştırarak bir bütün halinde inandıklarımızı hayata geçiririz. Burada nakil bize hikmeti öğretir ve bizi hakikate götürür. Akıl da, düşünce de, muhakeme de bizi inandıklarımızı özümsetir.

Hikmet hakikati hissetmek ve içine sindirmek, felsefe ise hakikatin bir cüzü üzerinde akıl yürütmektir. Hikmette yanılma payı yoktur ve hikmet ilahi bir değerdir. Felsefe ve akılda ise yanılma payı vardır çünkü felsefe beşerin düşünce şeklidir. Aslında felsefe hakikati bütünüyle tesbit etmek değil, hakikate ulaşmakta yöntem göstermelidir. Hakikatin kendisi Kur'an ve dolayısıyla hikmettir. Felsefe muhakeme etme ve akıl yürütme şeklidir.
Profösör

30 Ekim 2016 Pazar

Hayır ve Şer


"Hayrihi ve şerrihi minallahi teala" Hayır ve şer Amentü'dendir. Hayır da şer de Allah'tandır. Başımıza gelen kaza ve bela musibettendir. Bize göre, yani kulun algısına göre kendisini üzen herşey bela kabilinden şerdir. Kul kendince iyi olanı hayır, kötü olanı şer olarak algılanır. Oysa şerrin içinden hayrı çıkartan da Allah'tır. Allah kulları ve yarattıkları için en hayırlısını takdir eder. Bizler Allah'tan gelen her şeyi takdiri İlahi olarak kabul ederiz. Adalet sahibi Allah'tır. Allah'ın adaleti biz kulları ve bütün mahlukatı için sonsuz bir lütuftur. Hayır da, şer de, Allah'ın terazisinde adalet, kulun terazisinde takdiri ilahidir.

Profösör

Şiir ve Şair


Şiir sakız patlatma, kelime çatlatma değildir. Edebiyat parçalama ise, hiç de şiir değildir... Şair Kuran'dan alır ilhamını; özü sözü birdir. Edebiyat da belagat da şairin kutsal bir vazifesidir.



Profösör

28 Ekim 2016 Cuma

Şair ve Şuur

Şair şiir yazan mıdır sadece!..  
Ressam da, şarkıcı da, mimar da şaiirdir bence.  
Şair şuurlandıran demekse eğer.  
Şair sayılır sokağı süpüren çöpçü de.

Profösör

17 Ekim 2016 Pazartesi

İletişim Kurmak

Bir iletişimci için doğru metin yazmak, doğru söz etmek ve doğru davranışlarda bulunmak zor olsa gerek. İnsanlar bizim ne yazdıklarımıza, ne söylediklerimize ve ne çizdiklerimize bakmıyor. Bizim yazdığımız, sözünü ettiğimiz ve çizdiğimiz değerler üzerinden bizim hal ve hareketlerimize, duruşumuza bütünüyle verdiğimiz varlık ifademize bakıyor. Muhatabımız bizim anlatmak istediklerimizi değil de, neyi nasıl anlamak istiyorsa, istediği gibi kendi idrakini şekillendiriyor. Bu arada iletişim kurmanın en baştaki amacı irşad ve tebliğ olsa gerek. İrşad ve tebliğ görselliğin özündeki ruh hali; ancak duygu, düşünce ve davranışlarımızı bütünleştiren gönül diliyle gerçekleşebiliyor. Muhatabımızla gönül dili oluşturmak ancak İnanç, ihlas, samimiyet, karşılıklı itimate teslimiyetle oluşuyor. 

 Profösör

16 Ekim 2016 Pazar

Lafzatullah


Her nefeste Allah diyebilmek; Allah diye son nefesi verebilmek. Bir hamlede Allah yazabilmek; Allah deyip boyun bükebilmek...

Profösör

Not: Sabahattin Kayış kardeşimizin bir çalışması; Lafzatullah meşki...

15 Ekim 2016 Cumartesi

Bir İlham, Bir Işık


Bazen siyahbeyaz bir resim, bin kıtalık şiir demektir. Bazen bin kıtalık şiir, tertemiz bir yürektir. Yalnız  geceler zifri karanlık olsa da. Bir resim, bir şiir bir ilham ışıktır yeter...

Profösör

14 Ekim 2016 Cuma

Değerin Değeri Bilinmeli


Kimi insan bir değeri ter dökmeden anında kazanır ve kıymet bilmez; onu  anında yitirebilir. Bazı insan da bir değere ulaşmak için tırnaklarıyla kazınır, ter döker, sıkıntı çeker o değere ulaşır ve onu bir mücevher gibi avucunda saklar, onu düşürmemek, kırmamak için adeta o değeri kalbine nakşeder. Kalbi dursa da insan ölse de o değer onun kalbinde diriliğini muhafaza eder. O kalıcı bir sevgidir ve o sevgide ezel ve ebed gizlidir. Ne mutlu o sevgiyi kalbinde hissedenlere!.. Ne mutlu o değeri kırmadan dökmeden kalbinde taşıyanlara!.. Ne mutlu o değerle birlikte vicdanlı, merhametli, insan olabilenlere!..

Profösör
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...