Profösör
25 Haziran 2015 Perşembe
Algı Yönetimi
Söz ve Davranış

Hangi fikre, hangi duyguya sahip olursak olalım, ahlaki ilkeler çerçevesinde her davranışımızın da karşı tarafı etkileyecek ve onu ilerisi için söz dinleyici bir tutum içine sokacaktır. Ön yargıyla kişileri infaz etmek yerine, onları ötekileştirmeden anlamak önemlidir. Kuracağımız diyaloglar, doğru iletişimle oluşturacağımız empatiler bir bir işimize yarayacaktır. Bir kişiyi eleştirmemiz gerekirse önce kendi hatalarımızdan konu açarak karşımızdakini eleştirmeli, ancak edep dairesi içinde kalarak birbirimizle, tartışabilmeliyiz. Karşımızdakini ne göklere çıkartmalı, ne de onu insan içinde asla küçültmemeliyiz.
İnsanız ya; hata da edebiliriz, suç da işleyebiliriz. Önemli olan hatanın da suçun da bir daha tekrarlanmamasını sağlamaktır. Bir de kasten ve teammüden bir suçun işlenmesini önlemeye çalışmamazdır. Her ne olursa olsun, mer'i yasalar, ahlaki ilkeler, toplumsal örf ve ananelerin aydınlattığı bir sosyal yaşam içinde haddimizi bilmeliyiz. Genel ahlak ve adaba aykırı hiç bir davranışın içine girmemeliyiz. Çünkü söz de davranış da bir gün geri dönüp sahibini bulacaktır.
Profösör
24 Haziran 2015 Çarşamba
Şimşek Çaktığında, Gök Çatırdadığında
Şimşek üstüne şimşek, arkasından gökyüzü çatlarcasına gök gürültüsü ve evde yalnız olduğumu düşündüm. Sanki çocukluğum geri dönmüştü. Evin damı akıyor muydu, kiremitler aktarılmışmıydı düşüncesi beynimi tümüyle kaplamıştı. Ne çocukluk geçirmiştik; yağmur yağar kırık kiremitlerden dolayı odaya damlama yapardı. Tavanımız kontreblaktan yapılmıştı. Yağmur damlalarının oluşturduğu göletçik, alt tarafa harita gibi şekiller oluşturuyordu. O zaman onun da çaresini bulmuştuk, merdivenle tavana çıkar, her yağmur yağışında damlayan yere büyükçe bir tencere koyardık. Bir nevi damlamayı önlemek için böyle geçici bir çareye sığınırdık.
Düşünüyorum da yağmur rahmet olduğu kadar aynı zamanda biraz da hüzün demektir. Altmış yaşın adamı olarak yağmur yağdığında yalnızlığımı hissederim. Kendime dönerim. Bir taraftan da şimşek çaktıkça ürperir, gök gürleyip çatırdayınca da içimde sakladığım ve bir yorgan gibi üzerini örttüğüm çocuksu korkuyu yine kendi içimde paylaşırım. Rahmetli halamı anıyorum ara sıra, o yağmur, kar fırtına olduğunda, hele şimşekler ardı ardına çakıp da gök çatır çatır çatırdadığında, yağmur bardaktan boşanırcasına yağdığında "Allah dışarıda kalanlara, evsizlere yardım etsin" derdi.
Evinden yurdundan olmuş nice insanlar var, nice insancıklar, çoluk çocuk, yaşlı ve hastalar var. Fakirler ve sefalet içinde yaşayanlar var. Unutmadan söyleyelim ki; iyi ki ramazan var. Bu ramazan ayında kendinden başkasını düşünen ve darda kalanlara yardım elini uzatan insanlar ve müslümanlar var...
Profösör
19 Haziran 2015 Cuma
17 Haziran 2015 Çarşamba
Ramazan Anısına
Uzun boylu, kılıç gibi bir adam; kabzası gül dalından. Her an yerinden fırlayacakmış gibi duran bir adam. Sedef kakmalı kınından çıkmasın bir kere kılıç!.. Kara kaş, kara göz, kara sakal; başında sarık, boynunda şal. Uzun kaftanıyla, büzgülü şalvarıyla, ibrişim kuşağıyla muhteşem bir sultan. Fetihler, Fatihler; fetholunmuş yerler; bir elinde adaletin kılıcı, bir elinde tevhid sancağı. Yüreği sevgi dolu, sefkat ve merhamet membağı. İşte bak!.. Selatin camilerinde ışıl ışıl yanan mahyalar, minarelerinde okunan ezanlar. Yaşasın İstanbul!.. Kutsal ramazanda bir huzursun. Ey İstanbul!.. avare aşıklarınla mutlusun!..
Profösör
5 Haziran 2015 Cuma
Akrobasi Yeteneği

Nafakasını arayan bir böcek beklemediği bir durumla küçük bir bitkinin dalında asılı kalabilir. Onun fıtrattan olan yeteneği akrobasi yapmak değildir. Aynı durum biz insanlar için sonradan kazanılan bir yetenektir. Ancak bu yeteneği kazanmak için çok çalışmayı gerektirir. İbret almak için bu böcek biz insanlara yeter.
Profösör