28 Kasım 2010 Pazar

"Çaaaayyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyy !.."

İzmir Basmane garının karşısında, cadde üzerinde bir cami var. Caminin arkasında koca bir çınar ve dibinde de büyük tavanlı kıraathane var. Duvarlarında camlı dolaplar, içlerinde camlı, marpuçlu nargileler var. Belki de yüzlerce. İçeride yüzlerce insanın sigara dumanıyla kıraathanede oturanların uğultulu ve gürültülü sesi.. Kısa boylu, kel kafalı, hafif sıska bir garson, bir elinde içi yüzlerce çay bardağını alan bir tepsi, bir elinde de yaldızlı nargileyle sanki bale yapar gibi masaların arasında dolaşıyordu. Birden kıraathanenin gürültüsünü astıran tiz bir ses duyuldu;

"Çaaaayyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyy !..."

Bu ses öyle bir ses ki; kıraathanenin gürültüsünü bastırması bir yana, koca şehrin gürültüsünü de aşarak, bütün Kadifekale çınlıyordu sanki.. Kadifekale'de oturan yaralı bir kadın her şeye rağmen bu sesin kime ait olduğunu biliyordu. Çünkü yaralı kadın can kulağıyla bu sesin gelmesini bekliyordu sanki.
 
"Çaaaayyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyy !..."

sesi tekrar duyuldu Kadifekale'den. Bu sesi sadece Kadifekale'den yaralı kadın duyabiliyordu. Beklediği sesti bu. Bu ses gerçekten yürekten geliyordu, yürekten işitiliyordu. Sanki sıska adam kendisine " Çiçeğiiiiiiimmmmmmm " der gibi sesleniyordu. Gerçekten yüreğine bir nevi merhem olan bu sesle mutlu oluyordu. çünkü yüreği yaralı kadının adı da "Çiçek" idi.

Yazan - Çizen : Profösör

19 yorum:

  1. güzel bir yazı, sanki bir romanın giriş kısmı gibi.belki devamı gelir?

    YanıtlaSil
  2. öz'üm @ ziyaretiniz için teşekkür ederim. Gece geç saatlerde yazmıştım bu kısa öyküyü.. Uyku tutmamıştı da. Demek ki yazmam gelmiş.

    YanıtlaSil
  3. :)
    sıcacık,dolu dolu bir yazı.

    YanıtlaSil
  4. Sıradan bir balık@ Teşekkür ederi. Ayrıca senin sayfana yorum yazamıyoruz. Sanırım bir teknik sorun yaşanıyor. Sayfanıza uğruyoruz, yazılarınızı okuyoruz ama bir post düşemiyoruqz. Üzülüyoruz.

    YanıtlaSil
  5. Ne hoş bir yazı. Tanıdık bildik bir yer olması ayrıca.

    YanıtlaSil
  6. Arkadaşın da dediği gibi bir roman/ uzun hikaye girişi gibi yazınız. İnsan devamını bekliyor:)

    Bu haliyle de güzel.B. Özkişi'nin de böyle hikayeleri var. Yeni bitirdim. Denk düştü sizinkiyle.

    (Kadifekale'ye gidesim geldi şimdi!)

    YanıtlaSil
  7. N.Narda @ B. Özkişi'yi takip edeceğim inşallah. Sizin de ziyaretiniz için teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  8. Bir İzmirli olarak Kadifekalaye gidesi gelenlere önermiyorum bu zamanda...
    Hoş bir hikaye, çay diyemi bilmem ama içimi ısıttınız...

    YanıtlaSil
  9. Yazılarınızı çok beğendim.Yumuşak, güzel bir anlatımınız var. Akıcı. Romandan bir kesit gibi geldi bana da. Bu küçük hikayeyi blogumdaki yoruma eklediğiniz için ayrıca teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  10. Özlem@ Çay dediğin sobanın üzerinde demlenecek..

    seyyahbusra@ Paylaşmak esastır.

    YanıtlaSil
  11. O kadar gerçek yazıyorsunuz ki..Sanki az önce yaşamışsınız veya biz yaşamışız gibi..Elinize sağlık..

    YanıtlaSil
  12. Kelimeler Dunyasi @ Bunun da gerçek birz tarafı var. Gerçek sevgi için kalpten kalbe bir yol var.

    YanıtlaSil
  13. yaş ilerledikçe
    her ne kadar kemik gibi;
    bitürlü kaynaşmıyorsa da kırılan umutlar,
    çay güzeldir; bi sigara yanında içebiliyorsan, henüz herşey bitmemiş demektir..
    (en azından benim için öyle:)

    YanıtlaSil
  14. Yaşıyorsak umutluyuz demektir. Umutluysak yaşamaya değer.

    YanıtlaSil
  15. SonsuzKuyu@ Yazıdaki desen bana aittir. Tıklarsanız büyüklüğünü de görebilirsiniz.

    YanıtlaSil
  16. ben de sizin ilginiz için içten teşekkür ediyorum.
    (desenleriniz çok güzel,diğer çalışmalarınıza da rastladım...)
    saygılar...

    YanıtlaSil
  17. SonsuzKuyu.@ Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  18. Bir Tutam Karınca @ Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil